Doğarken ağlayan çocuk güler mi?
Yaşanan günler alaca karanlık mı?
Çekilen çile bir gün geride kalır mı?
Yolumu gözleme döneceğim anne.
Herkes kendine göre eş aramaz mı?
ÖNCE VATAN
Kardeşler düşman olmuş huzuru yaşarken,
Yürekler yandı ihanet zehri damlarken,
Melekler tebessüm etti yerde yatarken,
Ulus soldu, ecel şerbetini tadarken.
Sohbetine doyulmaz dört mevsim gülerdi,
Renk ayırmaz gülü dikeniyle severdi,
Yok demez kazandığını eş dostla yerdi,
Gönlü zengin herkese yardım ederdi.
Üşenmez selam söylerdi soranlara,
Koca Nusret mayın döşerken,
Filolar boğazı geçerken,
Seyit Mehmet top ateşlerken,
Ateş yağar Çanakkale’de.
Savaş fırtınası koparken,
Sensiz hayatım asla olmayacak sandım,
Ciğerime çektiğim dumanına kandım,
Zehri aldıkça içime, erken yaşlandım,
Bu dünyadan gider oldum dostlar elveda.
Kayaca’da dumanı yel gibi savurdum,
Sabrederek yokluk deryasından çıkmışsın,
Heyecanla zenginliğe yelken açmışsın,
Giderayak gurbet meşalesi yakmışsın,
Küçüktüm kıymetini bilemedim babam.
Veda etmeden habersiz gurbete gittin,
Gülistanda güllerini yürekten seven,
Sevgi bağı imbikten süzülerek gelen,
Sarılınca yedi veren gül oluveren,
Sınıfta sevdanın membası öğretmenim.
Güller koklayınca mutluluktan ağlayan,
Dostluğun mayası gülüşün,
Gönüllerin cilası özün,
Dürüstlüğün aynası yüzün,
Yüce divanda şahit sözün.
Almaz verirsin, dost ilacı,
Yine geldi güz, hüzün alev alev,
Sanki ateş düştü canım, canıma,
Yanarken sensizlik bastı içime,
Sensiz her yer siyah, beyaz yok artık.
Çiçek açmaz oldu gönül bağında,
Onca güzelden seni seçtim,
Bakışınla kendimden geçtim,
Mis kokunu içime çektim,
Aşkımın zirvesinde tektim.
Hastayım gamze gülüşüne,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!