Pusudaki kurşun gibi durur hayat
kuşun konup kalkmasıdır yalnızca zaman
umutsuz yolcu gibi çıkarsın yokuşu
çoğaltır hüznünü esirgeyen toprak
eksilir anıların hiç farkında olmadan
Gidişlerin tetiğine düşür ıslığını
yırtılmış haritada silinsin meridyen
kaybolmadan bir çentik çiz zamana
hançerle teninde bedduaları
kınsız kalsın alınyazını kanatan bıçağın ucu
kin'siz bir yaşam seç aynadaki suretinden
Zaman geçse de doğduğum kentten uzakta
haziran göçlerim başlar içimde
bedreddin isyanıdır
karşı sokakta ürkek tebessümler
ey sevgili
bu ayrılığım çokmu sürer?
Gönlümün sevdalısı o şehirde
(Tire'de.....Meriç Sokağı)
gül vakti değildi beni doğurduğun
yeni bir yıla seviniyorken insanlar
sende doğum sancıları
Sırlarım tab edilmemiş bir resim
sevgi tayfında erguvani imkânsızlık
sunaklarımda kırılgan kartal uçuşları
karabasan tecritlerim sensiz
ve sonrasızlık
Durgun bir boşluktayım kımıltısız
bilinmez,
göç rengi ayrılıklardayım
suskun ve dalgakıran direncinde umutlar
yılkılanmış saçlarında hüzün sunaklarım
Eskitilmiş bir kent gibiyim
üstümde sevdanın yorgunluğu
sokaklarımda yalan zamanlar
ve suskun mahşer nöbetçisiyim
Hayat ağacımda bir avuç bengisu
Siyah gözlerinde garip bir hasret im'i
dörtbiryanda dolanır gökyüzünü mülteci kırlangıçlar
hep yaşanan nedir uzaklarda
kim bilir?
Hangi zamanıdır ayrıksı sevdaların
yorgun bir orospunun çıplak göğsünde
nabzım atıyor
miş'li geçmiş zamanlarda
tortulandı yalnızlıklarım
bir mavzerin namlusunda
mağlup sarhoşluk
Sınırının ötesinde yitirdiğin yaşamak
kendine dönüşündür yeniden
anlamı bitmemiş sığınaklardır kurduğun
suyun geçtiğini duyarsın
dışında olamadığın hayatın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!