Yarab bize evlat acısı tattırma
Gelirler mi diye kapıya baktırma
İhtiyarlıkta göz yaşı akıttırma
Her şeyin iyisini sen bilirsin Allah’ım
Bir insan iki sefer çocuk olur
Yaşlandım saç mı kaldı başımda
Siyahı kalmadı ak düştü saçlarıma
Hasret kaldım kaytan bıyıklarıma
Ah gençlik ah gelmiyorsun küstün mü bana
Gençliğimde Muslu bayırının eteğinden
Bünyan’ım hayranım güzelliğine
Yazdım seni gönlümün en mutena köşesine
Seni yazıp anlatıyorum şiirlerimle
Meydan okuyor renklerin hepsi sende
Attılar Beni ıssız bir adaya
Şahsenem, Velievi yeşilden giyinmiş giysiler
Seninle gürleşiyor çiçeklerle açan güller
Yaylalarında beyaz sarı çiğdemler
Baharda birbirine güzel çiçekler
Senin güzelliğinin yeri bende bir başka
Bahçelerin etrafı yüksek duvarlı
İçerisinde elma armut kayısı ağaçları
Dallarında ötüyor güzel kuşları
Yeşillikler beldesi yeşil Bünyan’ım
Bahçelerinde sebzeler yetişir
Acı yeter, ızdırap yeter sevdiğim
Başka bir şey değil sevgi isterim
Yeter ki iste kalbimin söker veririm
Beni sana bağlayan Sevdan Sultanım
Yüreğim yüreğinden şefkat ister
Sevdik birbirimize eş olduk
Bazen sevindik, bazen üzüldük
Bünyan’ın yollarında yürüdük
Yıllar geçti, ihtiyarlayıp çürüdük
Hayat yolculuğuna ilk adımımızı attığımız günde
Uçan turnalar, yolun düşsün Bünyan’a
Kon Kayabaşı’na bak vatanıma doya doya
Gideceğin yer uzaksa dinlen biraz orada
Anama, babama selam öyle turnalar
Gözlerim yaşlı bacım ağlar
Suyundan İçen şifa bulur
Tarlasını sulayan hazine bulur
Araba alır, ev alır, kese dolu olur
Benim güzel Pınarbaşı’m
Pınarbaşı’ndan doğar berrak suyu
Uzaktan bakıyorum, göz kırpan ışıklara
Değişik tonlarda görüyorum onları
Kimi cılız, kimi parlak olanlara
Böyle manzaralar görünür akşamlarda
Kimi mutluluğunu, kimi talihsizliğini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!