Bizim kentimiz uzaktı, çok uzak...
Nehirler geçerdi sokak aralarından,
Kaçınılmaz bir yağmuru vardı, tutardı aniden,
Sırılsıklam bir yazı vardı, üşütmeden yağardı,
Nehirlere karışıp giderdi öylece...
Saklı bir kent, içinde yolcusu yok...
Gecesine yıldızlardan başkası uğramazdı,
Sabah güneşine tutsak bir kağıt parçası,
Kendi çapında bir alev yakar, bütün kenti yaktığını zannederek.
Hesap sorulacak bir insan bedeni yok,
Çalacak bir mal, öldürecek bir tabanca...
Saklı kent...içinde yalnızlıktan başka birşey yok.
Küçük bir ev yamacında kentin,
İçinde bomboş bir sandık, hatıralar birikiyor...
Birikenler de bizden uzak, sen nerde ben nerde,
Saklı kent çok uzaklarda, sen yoksun saklı kent yalnızlarda...
Çok uzak, bizden çok uzaktasın,
Saklı kent ve yamacında bir ev,
Sandıkta birikenler içimdekiler,
Sen olmayınca herşey birer birer dağıldı,
Hepsi biryerlerde saklı kaldı...
Saklı kent... bizim kenditimiz,
Senden sonra içimdekilerde saklı kaldı,
Sana saklıyorum, kalanlarla beraber gidişinden sonra gelenleride.
Saklı kaldım, gidişinden sonra gelişine saklıyım...
Kayıt Tarihi : 30.6.2005 19:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!