uyurdum,
dokunduğum camlar kırılırdı derinliğinde uykumun.
Nil, gözlerimden geçsin diye
güne kirpiklerim kırılırdı.
oysa, saklambaç oynayan bir çocuktu büyüttüğüm;
babasının dudaklarına sıkışmış ve unutulmuş...
Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Devamını Oku
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Şiiri okumaya başlar başlamaz felsefenin kesif kokusunu hissettim.Ben felsefe tahsili yapmadım,
Kekik kokusunu almam için kekik tahsili yapmama
gerek olmadığını düşünüyorum.Kekik faydalı bir
bitkidir.Her şey gibi o da dozunda kullanılırsa.
Sınıf arkadaşım...can arkadaşım...dostum.. sevgili Yakup...
görüşüyoruz...
hayat mı hayaldir ?
yoksa şiir mi hayattır ?
ses mi şiirdir ?
yoksa hayal mi ses ?
devrik cümlelerle
intizamsız imlalarla
devşirdiğimiz
şiir midir
hayat mı ??
@..
tanımam mı...
çocukluk..gençlik arkadaşım...
bizim yaşıtımız ama bizden sonra okudu doğu dillerinde..
1980'den sonra dergi çalışmalarımız olmuştu..
bzim okuduğumuz yıllarda bir kırtasiyede çalışırdı...hem de mahalli gazetelerde yazardı..
hatta şimdi masamın üstünde olan bir kitapçık onu hatırlattı tekrar...
Orhan Okay Hocamıza gittim birgün...Kaya Bilgegil'in 'Cehennem Meyvası' adlı kitabını istedim..
amacımız çoğaltmaktı.. hocamız uyarmıştı ama dinlemedik.. Nazir'e gittik o fotokopiyle 10 adet çoğaltmıştı kitapçık şeklinde...(Allah rahmet etsin...)
Aman Onur Hanım...
Bu sözlerin ardından söylenebilecekler savaş sebebi dahî sayılabilir.
Lütfen benim bu konulara girmeme izin vermeyin :)
Erkekler daha duygusal ve sevilmeye daha açtırlar. Çünkü özellikle anneleri tarafından çok sevilmiş ve üzerlerine tirtrenmiştir. Hele Anadolu'da, kızlara bakmazlar bile. Arsızlıklarıyla yüzsüzlükleriyle tutunurlar yaşama.
Erkekler, daha zayıf olurlar, hastalıklara karşı bile. AİDS te de gözlenmiş. Erkek ölüyor, kadın taşıyıcı olarak yola devam ediyor, çoğu zaman.
Erkek çocuk ölümleri bu nedenle daha fazladır. 2000 öncesi istatistiklere göre Türkiye'de bir erkeğe on altı kız düştüğü söylenmişti.
Bir de çok eviliklere karşıyız, değilmi? Diğer on beş kızcağız ne yapacak?:)
Aşağıdaki mesajımda bulunan ''şu farkla ki'' gereksiz ve hatta yanlıştır.
Tekrar silip düzeltmek istemedim.
Ben de niye erkeklerde daha fazla görüldüğünü söyleyeyim mi?
Bu aynı zamanda neden kadınların ortalama hayat süresi erkeklerden uzundur sorusunun da cevabıdır.
Çünkü zâhirî olarak kadınlar daha duygusal addedilseler de bâtınî anlamda erkekler kadınlardan çok daha duygusaldırlar. Şu farkla ki: kadınlar sıkıntı ve üzüntülerini kolayca dışa vurur, erkekler mümkün olabildiğince gizlerler.
Sonuç: Kadınlar sürekli sızlanarak erkekleri kahrından öldürerek onlardan daha uzun yaşamış olurlar :)
(Ben kaçıyorum, çünkü birazdan saldırı almaya başlarım muhtemelen)
SAKLI adlı, on şiirlik bir dosyası var. Bunun bir kısmı SAKLANDIĞIM, bir kısmı da SAKLADIĞIM ismi altında toplanmış.
GİZLİLİĞİ ve GİZLENMEYİ seviyor. ÖLÜME gizlenmeyi yeğlemiş. Üniversitedeki odasında kemeriyle asmış kendisini.
İntihar araçlarını saklamak da fayda etmezmiş. Mahkumun biri, başını duvara vura, diğeri de elmayı boğazına tıkayarak intihar etmiş.
intihar deyince aklıma intihar eden iki hemşehrim geldi...
şair arkadaşım.. Nazir Akalın....
diğeri İlhami Çiçek.....
Satranç Dersleri
I
uzun bir nehirdir satranç
kıvrak ve uzatarak boynunu
nice güneş batışını yerinde görmüş boynunu
oysa veba tarihçileri bilmemişlerdir
her karenin bir karşı veba girişimi olduğunu
göğe bezgin bakanların bir türlü öğrenemediği
bir oyundur satranç
evet ilk aşk gibi bir şeydir ilk açılış
artık dönüş yoktur
kuşku bağışlanmasa da
tedirginlik doğal sayılabilir
ancak
yürümenin dışında bütün eylemlerin adı
kaçış kaçış kaçıştır
çapraz özgürlüklerinde filler
acılardan yapılmış bir alanda
ne zaman ki esrirler
yazsak defterlere sığar mıydı
şah açmazında vezirin ölümcül tutkusunu
yerine göre piyon da bir tufandır
içinde hep bir vezir sürekli mahzun
düz gider çapraz vurulur ve uzun uzun
günbatımlarını çağrıştırır
hüznü uçlarından dolanıp
yalın sıçrayışlarla piyonlar arasından
ürkek ama cesur ama sevimli
açsa duyargalarını o tarihsel şiire
iyi bir oyuncu en çok atları sever
sen ey atını kaybeden oyuncu
bir ilkyazdan koca bir güz yontan adam
bırak oyunu
artık
öyle bir ıssızlık düşle ki içinde
yeryüzü kişnesin
bizim atlar
İlhami ÇİÇEK
Bu şiir ile ilgili 78 tane yorum bulunmakta