Biri yüze katlamış
İnsan olsa ne yazar
Ar damarı çatlamış
İnsan olsa ne yazar
Beyim beyim çok yaşa
Seni pof poflar öyle bir gaz verir.
Öyle ya; işine geldiği gibi.
Adam kullanması ona haz verir.
Öyle ya; işine geldiği gibi.
Sende saygı, O içten pazarlıklı.
Dünya yalanmış vesselâm
İşte geldik gidiyoruz
Dün bir, bu gün iki kelâm
Selam verdik gidiyoruz.
Sakın ha gönül kırma ha
Ön yargı hastalıktır bilene.
Ne ister isen Hakk’tan dilene.
Gönülde kapı açık gelene.
Adamlık yaştan değil baştandır.
Hele bak Yunus’u gör kalbinde.
Ta Hazreti Havva annemizden beri
Kadın kutsal, kadın ana ve kadın yâr.
Başımızda taç gibi kadının yeri
Kadın kutsal, kadın ana ve kadın yâr.
Kara gözler, sana bakar gülümser.
Bir yudum acı kahvenin falında.
Maziden serin bir rüzgar eser.
Bir yudum acı kahvenin falında.
Her zaman ki özlem vardır içinde.
Bir tebessüm beni alır götürür.
Ruhumu hep okşar kahve kokusu.
Kırk yıl öteden bir selam getirir.
Maziye bir bakar kahve kokusu.
Buram buram dostluklar telvesinde
Gün ağarırken Besmele ile açılır.
Daima bereket sunar eski kapılar.
Açılınca gönüllere güller saçılır.
Mimari asalet sunar eski kapılar.
Eski kapılar Selçuklu’dan gelir beri.
Ağdam, Laçin sine sine ağlardı.
Sinesinden boz dumanlar çekildi.
Gubatlı gün be gün kara bağlardı.
Yamaçlara gül tohumlar ekildi.
Günel Nine; Şuşa yine bizimdir.
KARA GÖZLÜ YAR
Her ne kusur varsa, geçen zamanda;
Suçsuzdur aynalar kara gözlü yâr.
Mecnunlar Leyla'yı bulunca canda,
Gül kokar Leyla’lar kara gözlü yâr.
Gönül incitme şiirini
yazan ellerine,
diyen dillerine
sağlık ...
Üstadım tüm şiirlerini okudum. Kalemi ne sağlık.