(Sakar Osman Salhane Kenti doğa yaşam parkında gezisi sürmekte)
Evin kapısı sürekli çalmaya devam etmekte
-Aç gözünü git kapıya bak.......................
Aç! aç! ; kabus bitsin; doğruca kapıya........
Tatil günündedirler....................................
Kim rahatsız etmiş olabilir diye düşünür....
Kim olursa olsun,bu kadarda kapı çalınmaz ki!
İstemeye istemeye kapıyı açar.......................
Bekleyenler hemen söze başlarlar....................
-Merhaba Osman Sakar Bey............................
Biz kurye petden geldik..................................
Doğum gününüz kutlu olsun efendim...............
Bu gördüğünüz amcanızın doğum günü hediyesi
Lütfen şuraya imza atınız...böylece görev bitti...
-Onu içeri taşıyamam ki..................................
-Korkmayın! görüntüsü buz dolabı gibi ama hafifçe
İçeri itekleyerek sokar; doğruca salona götürür.....
Dört bir yanından kalın kurdela ile çevrilip bağlanmış
Dev fiyonkunu itinayla açmaya çalışır..................
Desenli ambalaj kağıdını zedelemeden bantları keser
Hanımlar böyle şeyleri değerlendirirler....................
Tabureye çıkar; kolinin kapağını açar ve temeşa eder
İçerde boz ayı irisi dikilmektedir............................
Birden panikler,ya canlıysa; yok canım daha neler..
Boynunda bir yafta asılı; Korka korka uzanıp çeker
Bakar:Yaş günün kutlu olsun yeğenim Osmanım..
Soğuk kış günlerinde sarılıp uyuyasın diye...........
Yengenle birlikte seçip,beğenip aldık...................
Birden ayı krizi tutar; çıldırır.....................................
Sizlerin yüzünde hanımı kaybedektim..................
Salon balkonunu açar; koliyi kaptığıyla,boşluğa bırakır
Yatak odasına döner; Eşi yosman kimmiş der.....
Mühim değil; dilenciydi; savdım gitti diye anlatır....
Tekrar yatağına uzanır; uykuya dalar; zızzzzzzzzzz
Rüya kaldığı yerden devam etmeye başlar.........
Ayı arkasını döner; kalabalığa doğru seğirtir.........
İnsanlar çil yavrusu gibi kaçışırlar......................
Ayı duraksar,ne yöne gideceğine karar veremez
Fırsattan istifade sokulan veteriner temkinlidir....
Uyuşturucu atan tüfeği iki kere ateşler...............
İki ampul sırtına saplanır; ayı acıyla döner...........
Veterineri hışımla kovalamaya başlar................
Adımları git gide yavaşlar,düşüp uyuya kalır.....
Ekip sedyeye itekler; vince asılıp,tekrar evine.....
Park müdürü ağaç dalları arasına bakınır..........
Sakar Osmanı bulup; çeker dışarı çıkarır...........
Ayağa kaldırıp koluna girer; birlikte yürümekte
Çok özür dileriz,bunlar yabani hayvanlardır......
Ne yapacağını kestirmek çok zordur................
Tedbir filan her zaman yetmez.........................
Restoranın yanına gelince içeri girerler..............
Restoran müdürü,şef garson koşarak gelirler.....
Emirleriniz nedir müdür bey.............................
Şeref konuğumuz ve gününde kahramanı..........
Parkın Fatihi gibi Sakar Osman kasılır artık öf be
Şef garson ve müdürü kaptıkları gibi doğrucana
Protokol masasına yerleştirirler.......................
Park müdürü de boynuna peçeteyi bağlayıverir
Eliyle ufak tabak işareti yapıp,çıkıp gider.........
Garsonlar pervane gibi masanın etrafındadırlar...
Bir tepsi minik kasede çorbalar masaya konur
Mercimek,şehriye,yayla.domates,pirinç çeşni
Hüp,hüp,hüp siler süpürür; daha yokmu ki.......
Siyah et ve tavuk eti ayrı tabağa konmuş........
Temel yemek mantar flaminyon masaya gelir
Anında siler süpürür; sıra ekstıralara gelir.........
Karides,midye,balık,arnavut ciğer yani tavalarda
Sıra börekler sıgara,su; mantı; gözleme; pilavlar
Sıra zeytinyağlı bakla,fasulye,enginar,kızartmalar
Doydukça gözleri açılır,sarmaları yemeği unutmuş
Domates ezme,fava humus,turşular,salatalar......
Yeni fark etti haydi yallah yerinize......................
Türk tatlıları tulumba,lokma,hurma,revani,baklava
Sırada yaş pasta çeşni vardır zorlukla yutkunur...
İştahı kesilmiş,sallanarak ayaklanır,artık yeterlidir
Karnı burnunda,nefes alacak yer yoktur..............
Şef garson aslanım dondurma yemeden salmam
Oturur Addis Ababayı zorlukla yutmaya çalışır....
Ardından tropik meyva tabağındadır,bunlarda taam
Yemeği kahve hazmettirdiğini şef garson söyler
Kameriyeye götürür beşibiryerde kahveside gelir..
Tam içip bitiriken park 2.müdürü ve güvenlik şefi
Kameriyeye doğru geldiğini görünce panikler....
Bir posta daha yemeği göze alamaz................
Kameriyeden kaçıp kalabalığa karışır...............
Sil baştan üç dört kez parkı gezer....................
Hazmetmenin,yükü atmanın başka çaresi yoktur
Havanın serinlediğini hisseder,göğe doğru bakar
Güneş batmakta,ay soluk renkte yerini almakta
Birden panikler evdekiler merak içindedir..........
Garaja iner arabası yok; o markadan bir tane yoktur
Kan beynine sıçrar,Olamaz Allahım der..............
Tuvaleti gelmiş gibi hoplaya hoplaya aranmakta
Birden geniş yere park ettiğini hatırlar...............
Tabelayı okumadan kondurmuş,protokole aitmiş
Trafikçiler aracını parka çekip götürmüşler........
Şimdi onca yolu nasıl dönecektir......................
Sinirden tepinmeye başlar; çare yoktur..............
Garç gurç sesi duyar,gözlerini açar,yatağında zıplıyor
Eşi Yosmanın sesi duyulur,koca bebek kalksana
Ailecek,dostlar ve arkadaşların hep berlikteler......
Doğum günü partin başlaması için çabuk gelsene
Çar çabuk ayağa kalkar; pencereden bakınır..........
Arabası yerindedir; Güneş batmakta ay soluk renkte
Yerde sırt üstü yatan ayı ile göz göze gelir.........
Çarçabuk hazırlanır,solona geçer; hediyeler sıra sıra
Kızının hediyesi baş köşede yerini almıştır..........
Ayı balığı balondur; şaşkın gözlerle baka kalır......
Kayıt Tarihi : 3.7.2011 22:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!