Kardeşini kıskandı Kabil,
Bu yüzden oldu katil,
Hasedi uzak tut sinelerimizden
Ey Şafi-i Hakîm, ey Hafîz-i Adl!
Sağım haset, solum haset
Hasetçinin rızkı gıybet.
Şeytandan görür inayet,
Haset işletir cinayet.
Şiir bana hasret,
Şair Sana hasret,
Bitmiyor ki gurbet,
Rabbim ne vakit davet?
Dil diyor ki zikret,
Dünya hasret,
Kanat çırpıyor kuşlar
Hasret diyerek.
Mevsimlerden yine hasret,
Gece gündüze,
Bülbül güle hasret.
Nefesim tutuluyor,
Öyle bir an ki.
Ciğerlerime çektiğim
Oksijen değil, hasret sanki.
Hasreti ayaklandırıyor yüreğimde gözlerin,
Ezberimdedir samimiyet tadındaki sözlerin.
Sessizliğin sesini duyduğumda,
Yalnızlıkta huzur bulduğumda,
Dize dize bir şiir olduğumda,
Satır satır her dilde okunduğumda,
Aşikâr olur o gün,
Çözülemez muamma.
Nişan alır gibi sev beni,
Sakın hedeften çıkarma,
Bas tetiğe, vur şiirlerinle!
Tam on ikiden, yüreğimden.
Bugün de
Ben şiir yudumlarken gece hasret sahilinde,
Seni gördüm denize vuran ay ışığı diye.
Yüreğime karşı susar, açılır, yol verir şehir.
Dudaklarıma dökülür hüzne susamış bir şiir.
Toz bulutları sarar ufukları,
Bir kuş öter belki yalnızlığına.
Hasret getirir senden bana,
Ben kalırım hep o durakta.
Geceler uzar, yıldızlar söner,
Değildir tesettür tarz,
Nass-ı Kur’an ile farz.
bir konu iki dize yedi kelimeyle ancak bu kadar güzel anlatılabilir. yüreğinize sağlık.
bazı şiirleriniz şifreli olduğundan anlayamasamda anladıklarım üzerinden şiirlerinizi beğendiğimi söyleyebilirim.
kaleminize sağlık.