Bu gün hava çok bu soğuk; sahil uçuyor
şimşekler karanlığa inat aydınlatıyor etrafı
içime işleyen bu rüzgar, beni ahmakça ıslatan bu yağmur
Karanlıkta beni boğan yalnızlığım,
Sensizliğin verdiği acıları anlatmak o kadar zor ki.
Bu ne güneşin aya bakışı ne de yaprakların güle.
Sen sevilmeye layık. Candan istenen, sevda ikliminin en güzel mevsiminin,
En güzel, en harika, en güzel kokulu ÇİÇEĞİSİN...
Cemre gibi düştün kalbimin kışına. Kalbimin baharı ellerinde doğdu
Ve senin yalnızca senin ellerinde inecek toprağa...
Öyle sevildin öyle sevildin ki, seni seven can vermeye hazır uğruna
Ama bu ölüm değildi adını anan gözlerine bir kez bakan,
Serin sonbahar günlerinden biriydi.Yaprakların sararıp yuvalarını terk ettiği,
Yorgun savaşçıların cephelerde tek tek düşüp hayattan koptuğu gibi bir sonbahar,
Yaprakların rüzgarın verdiği yöne doğru savrulmaktan kurtulamadığı,
Kendini o rüzgarın kollarına teslim ettiği bir sonbahar,
Dışarıda olağan günlerden tek farklı olan, O rüzgarlarla savrulmuş
Yollarda bilinçsizce dolaşan bir adam ve sen; güzün güzelliğine güzellik katan güz gülü. Hatırladın mı o Pazar sabahını, o dağların o ormanların o çimlerin asla ama asla
Bu son seslenişim sana, Kaç gündür yokluğunla baş başa gözlerim
Kaç saattir ellerim hayaline dokunmakta, Gecelerim belki yarına diyen dualarla
Binlerce yıldızlar kaysa, Ben hep seni dilesem
Ve sen güneşle doğsan odama Gamzeni sunsa deniz avucuma
Gece gözlüm bu son haykırışım sana. Ben bıraktığın yerdeyim
İlk defa göz göze geldiğimiz ani hatırlıyor musun?
Kaçamak bir buluşmasıydı bu gözlerimizin.
Seni istiyordum, biliyordun....
Bakışların duygulu, anlayışlıydı, özlemliydi zaman zaman.
İçimde yaktığın ateşi söndürmek istiyordum.
Ama o ateş gitgide büyüdü işte! Şimdi biraz da sen yan artık
Doğumum anneme hamallıktı yaşamam bana,
ölümüm ise cenaze alayına hamallık olacak,
üstüne umut yazdığım kağıt gemimi bıraktım dereye
belki çalılara takıldı; belki de dereye gömüldü ama olsun,
biliyorum ki batmış bile olsa, o derenin içinde bir yerlerde,
Bir gün insan virgülü kaybetti;
Güzelliğin için değil, çünkü ben seni hiç görmedim...
Ellerimi tutmanı değil, çünkü ben sana hiç dokunmadım...
Gözlerine bakmayı değil, çünkü ben onlara hiç dalmadım...
Ben senin beni sevmeni sevdim...
Yüreğinde bana yer vermeni sevdim
Benimle konuşurken, sesini nefesini sevdim
Ben
Umutlarımı sevdim,
Sen de sevdim kendimi
Ve gene seninle sevdim
Daha önce sevmediğim evreni
Ben
Belki bir gün anlarsın beni, sana olan sevgimi aşkımı
Sana duyduğum sevdanın asırlık çınarlara silinmemek üzere kazınmış olduğunu
Gökyüzünü saran mavilik üzerinde dans edercesine gezinen bulutlar kadar temizliğini,
Anlayacaksın beni bir gün mutlaka anlayacaksın nasıl vazgeçilmezim olduğunu
Ama anlamanı beklerken anlatılamayanlarımın da varlığını,
Anlatamam ki nasıl yandığımı nasıl acılar denizinde yüzdüğümü,
Gidişin ansızın güneşin önünü kapatan bulutların bir anda
dünyayı karanlığa mahkum ettiği gibiydi o gün
doğanın tüm güzelliği bile tesellisi olmazdı gözden süzelenlerin
ne boğaz ne ağaçlar ne de kuşlar.....
yunus söyler ya “bana seni gerek seni”..
yunus benim yerime yüzyıllar önce söylemiş bu gfünümü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!