Rûz-ı ezelde hâk-i vücûdum elenmeden
Cân tıflı dahi ten beşiğinde bulunmadan
Ser-geşten idi zerre gibi cân ile gönül
Mihr ile meh bu dâ'irelerde dolanmadan
Bag-ı cihanda karı kimün ah-ü zar ola
Bir bülbül ise nam-ı bülendi hezar ola
Alub şaba elin iletür asitanuna
Şol na-tüvanı kim reh-i gamda gubar ola
Sen yüzü gülsün cihân gülzârı zindândır bana
Halk-ı âlem gül gibi her gece handândır bana
Gamzenin cellâdını gönder ki teslîm eyleyem
Çün hicâb olan arada ey sanem cândır bana
cânına ateş vurur bir mihrî rahşanın mı var
sînede dağ-ı gâmından nâr-ı suzanın mı var
subha dek şebnem döker bir çeşm-i giryânın mı var
noldun inlersin felek hercâyi canânın mı var
her makamı seyreder bir mâh-i tabânın mı var
Aşkın padişahı düşkünlerin halini bilmez
Dışarıdan bakan meyhaneyi harabdır zanneder
Gönül kuşum durmadan inler
Aşk acısıyla
Bülbül gül bahçesinde gezer
Kayddan âzâdeyiz kûy-ı ferâgat bekleriz
Nakd-i sabrın genciyiz künc-i kanâat bekleriz
Sakin-i çâh-ı tabi'ât edeli devrân bizi
Ey kamer-ruh pertev-i necm-i hidâyet bekleriz
Elinden görmedik hiç bir
Belâ mı kaldı âlemde
Gamından çekmediğim bir
Cefâ mı kaldı âlemde
Bela meclisini gördüm
Bî-vefâdır gül ol ey bülbül çemenden bir yana
Edelim şûrîdelik sen bir yana ben bir yana
Külbem içre dostlar hecrinden efgân eylesem
Bir yana der nâle eyler oldu revzen bir yana
Bu kan ile dolmuş gönlü
Cânâna benzettim
Vefa tomarını bir
Açılan goncaya benzettim
Gamzesinin okunu
Cihânı yaratan cihân içindedir
Aramayı bilmezler
O balıklar ki deniz içindedir
Denizi bilmezler
Harâbât ehline
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!