Yüreğin bir cam kırığı
anlaması güç be yabancı!
Bilirim bir nefes dumanın
soysuz umarsızlığını
ya da baharın yağan karın
hüzünbaz şaşkınlığını...
Yitirdim oksijenimi
içe çekilecek bir sen vardın oysa
varlığın bir nefes alma biçimiydi
benim için...
Terkettin beni oksijenim
hangi resme tuval olurum artık?
Kadınlar mı dersin?
Köpüren soğuk kola bardağını
Çepeçevre saran o buz buğusu
Bebeklerin gözlerinde görünmeyen
Ve acıyan bir stradivariusun tellerinde
Yalnız müşterilere yanan taksi farları…
Sen yoksun...
bir uçurum gibi derinleşiyor boşluğun!
Kış geldi geleli,
kar örttüğünden beri yerin tenini
koca bir çığ gibi yuvarlanıyor eteklerime
içime lapa lapa yağıp biriken aşk!
Anlatması mı güç,anlaması mı?
önce ve sonra yok artık,şimdi var...
Hayatı bir terkedişe anlatmak,
garip bir yalnızlığa sığınırcasına üşümek,
gerçekleri inadına yokuşa sürmek zor...
Zamanın en şimdisinde
İsmini Şubat koydum senin
lirik bir şiire ad olacak
en ırak kelimesin,bilmediğim...
Şimdi İstiklal'de lambalar,
gül sarısı bir renkte aydınlanıyor geceleri...
Seni yeni zamanlara taşıyorum
geçen hersaniye
büsbütün ağırlaşıyorsun içimde...
Görme engelliyim,
adımlarım ucube,
Tek kişilik bir oyundu benimkisi
ama ikimizdik sahnede
seni ben oynuyordum,
beni de...
Seni oynarken ağlıyordu seyirci
ben ise hep komiktim
Şimdi anılarım var sadece aklımda
bu kente dair,
bu kenti satın alcak kadar!
Geceleri demlendiğim notalar var
ve hasretine biriktirdiğim şarkılar...
Sıcacık dokunuşların var aklımda,
İklimin gizinde saklısın şahanem
tesadüf degil senin bir yağmura,
güneşe ya da rüzgara
bu kadar çok benzemen!
Sana şiir yazmak kolay
sen yüreğimde bir yansı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!