Sisli camında yağmur izleriydik hayatın,
Ruhumuzda erguvan, yadımızda son sözler.
Sarar her yanımızı sabah kızılı bahtın,
Tahtında eser kalbin, uçuşur zarafetler.
Miyazaki parkında bir çiçek
Bir kahramanın gülüşünü açıyor
Doğulu çocuklar aşkına uzakdoğudan
Vicdan küheylanıyla coşup akarak
gözlerin gece gözlerin karadelik
güneş saçlarında derin sessizlik
boynunda kuğular, gülüşün gazal
birazdan bastırır tuzdan fırtına
Gözlerinde dilsiz kuşlar çığlıkçığlığa
Gözlerin yüreğine varan bir çift kuyu
Yüzünün mehtaplı gecesinde girift...
Ben seni sende sensiz hiç sevemem
Sen beni bende bensiz bile sev yeter
Renkler vardı dediğim yerde gülüşün
Sırf ırkçılıktan dolayı bile
Siyonist yanlısı ve korkak
Münafıklar rahatça içimizdeyken
Kolaya bebek kanı ne güzel
Diyorken işte bu kadar azmışken
Şeytanların kölesi faşistler
Azerbaycan içine yuvalanmış
Bazı hain soysuz faşistler var
Terörist Siyonistan devletinin
Kıçını yalayıp duruyorlar ah hiç
Utanmadan yüzleri hiç kızarmadan
Ey gerçek müslümanlar olan
Karacadağ’da eriyen karın
şelalesi duyulur Çınar’da
Cahit Sıtkı’nın serçeleri
Ahmed Arif’in yuvalarında
Yaşadın, yaşatma ülküsüyle insanlığı,
Maneviyat asayişi kalbinden sorulurdu.
Dinç kalemler sivrilttin hakikat aşkına.
Yoktu müridin, vardı milyonlar fidanların…
muhteşem Selimiye benzeri mimari
Mimar Sinan üstadın ustalık eseri
sekiz sütun gövdesine taşlardan
sen, boyuna bahar, asil ve asi
sen sadece gönülde yeşeren gül
Diyarbekir dağlarında türküydün
Diyarbekir bağlarında zılgıtlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!