YALNIZ SEKİZ DAKİKAN VAR...
Hikâyede anlatılan efsaneye göre bir kadın, bir gün kucağındaki çocuğu ile
birlikte bir mağaranın önünden geçerken içeriden gelen bir ses duyar:
"İçeri gir ve ne istersen al, ama en mühim olanı unutma! Ayrıca:
Üzülüyorsun, takma diyorlar.
Kızıyorsun, değmez diyorlar.
Boş veriyorsun gamsız diyorlar.
Konuşuyorsun, muhatap olma diyorlar.
Çekip gidiyorsun, mücadele et diyorlar.
Alttan alıyorsun, tepene çıkardın diyorlar.
“Ak sakallı pir koca
Bilmez hâli nice
Emek yemesin hacca
Bir gönül yıkar ise
….
Diyojen’e sorarlar:
“Bir adamın aklının derecesini nasıl anlarsın?”
Cevabı basittir:
“Konuşmasından...”
Ardından tekrar sorarlar:
“Ya hiç konuşmazsa...”
Kapandık Evlere Çıkamıyoruz
Huzur yoktur Bu korona yuzundan
Komşulara Gidip Gelemiyoruz
Huzur yoktur Bu korona yuzundan
Bekliyoruz gider dedik Gitmedi
Dört nala koşar hayat;
Sen istesende istemesen de
Zaman bir süreç..
Ya zevkini çıkarıp kıymetini bileceksin,
Ya da .. küskün suratsız bir köşede.
Hz Peygamber'in (s.a.v) soyundan gelen
yoksul bir kadın kızlarıyla birlikte Semerkand
şehrine göçmüştü. Şehre yeni geldikleri için
kimseyi tanımıyorlardı. Önce bir mescide gidip
dinlendiler.
Anneleri kızlarını mescidde bırakıp yiyecek
Bir kulübede olsam
Ateşin karşısına otursam..
Üstüne de bir demlik çay koysam..
Çıtır çıtır yanan odunların sesiyle,
Dilimde bir melodi...
Dışarıda keman çalan rüzgârın sesi...
Siz gidinca köylar kaldi sahipsuz
Kapi baca ses gelmiyer çoğ issuz
Bir avi var geca geliyer sessuz
Korğiyeruğ evda bizi yiyacağ
Na ağaç kaliyer na talla lazut
Boya bilmez, oje bilmez, ruj bilmez
Hep zarif hep güzel köylü kadını
Gece, gündüz tarladadır kış bilmez
Hep zarif hep güzel köylü kadını
Gözü rimel bilmez saçları boya
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!