Şaka bir yana da kardeş, sahi yarın bayram mı?
Ne mutlu bu bayramı, hak eden mü’minlere.
Yoksa yarın eksere, o sadece bir gam mı?
Yazık hayıf ve yuhlar, böylesi la-dinlere!
Hak etmenin tek şartı, olmak iken dindarlık;
Nefse uyan azgınlar, kaçtı durdu hep ondan.
Dindarlığa bağlıyken, işe yarar her varlık;
Ne yazık ki nadanlar, korkmadılar kem sondan.
Çok mu zordu Mevla’ya, el açıp da yalvarmak?
Yoksa buna tek engel, gurur ile kibir mi?
Sırf onayken sonunda, bila-mecbur her varmak;
Yoksa bazı çağrılan, çağırandan kebir mi?
Tüm bunların meali, münderiçken tarihte;
Aydınlıkta (!) musırlar, niye bakmaz hiç ona?
Onca kültür sahibi, berdevamsa kerihte;
Demek ki münkir onlar, malum olan o sona?
İnanmamak çare mi, müthiş sondan halasa?
Asla, kat’a ve kella, yok böylesi bir felah!
Fasıkların uhra’sı, pek hoş değil hülasa!
Sonsuza dek onlara, yoktur orda bir salah.
Yarın elbet bayramdır, ama yalnız Salih’e!
Bazıları şekerle, geçiştirsin o günü.
Facir, fasık boşuna, ta’n etmesin talihe!
Zira külfetten kaçan, görür düşte düğünü.
Abdullah Toroslu
07.08.2013-İzmir
Kayıt Tarihi : 7.8.2013 12:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)