Başsız bir ordu yürüyor
Yakmış da yakan güneşler altında
Vahada ki o süslü çadırlar da kimin
Bu atlar / bu develer
Ve gökten yağarcasına düşen bu taşlar
Başımızı yaran sopalar ve kılıçlar…
Belki - hepsi bizim olabilir/
İyi de -
Şu sokaklarda sivillerin süründüğü
Acımasızca süründüğü
Şu makara da kimin?
Otuz yıl aç susuz
Otuz yıl sefil zırva
Bu saltanat da gömülmeli tarihe
Tahrir meydanında
Tunus Medina’sında bu gün
Nil’i bilmez miyim?
Bilmez miyim Suz’u?
Bir fincan kahve fiyatına
Gün boyu emek gücü…
Canlar ne çok direndiniz!
Kapıdan girince ma-be-heyr dedim hep
Hepsi elini kalpleri üstüne koyup yerden selamladılar beni
Çaylarını nargilelerini içtim…
Habip nerelisin dediler
Bilmez miyim Suz’u Tunus’u
Onlara Ana dillerinde Tunus’luyum dedim
Hep beraber kalktılar Şaha.
Otuz yıl aç susuz
Otuz yıl sefil zırva
Bu saltanat da gömülmeli tarihe
Tahrir meydanında yahut
Tunus Medina’sında bu gün
Kapıdan girince ma-be-heyr dedim hep
Hepsi elini kalpleri üstüne koyup yerden selamladılar beni
Çaylarını nargilelerini içtim…
Dayanamayıp habip nerelisin dediler
Bilmez miyim Nil’i Luxor’u Kahire’yi Urgada’yi
Onlara Ana dillerinde Mısırlıyım dedim
Hep beraber kalktılar Şaha.
AH BİR DE ESPERANTO OLSAYDI İKİNCİ ORTAK DİLİMİZ
DÜNYA ŞAHA KALKMAZ MIYDI şimdi?
Yaşar Doğan / Lolan 04.02.011
Yaşar DoğanKayıt Tarihi : 4.2.2011 03:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bu siirin hikayesi yerine rica da bulunacam Arapca bilen arkadaslardan lutfen Arapcaya cevirip o mazlum halkla paylasmanin bùr yolunu bulun lutfen saygilarimla
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!