Dünyanın her hangi bir yerinde
Deprem sel yangın olursa
Siyah beyaz demeden
Herkesi alırsın şefkatli kucağına
Pembe dünyamın
Muştu kanatlı güvercini
Demek gidiyorsun
Kır çiçeklerine doymadan
Mermer kakmalı
Kent bulvarlarında
İnce ince başladı yağmaya kar
Bozkırda ardıç dallarıyla sessizliği döver
Ne seveni bulunur ne soranı var
Belki rüzgar uğrar dallarını okşar
Günü gözlerinde taşıyan
Bulut gözlü kadın
Kaç yaprağın rengine değdi gözlerin
Benim zaman adlı atım var
Alır götürür hayatın bittiği yere
Yüreğimin saksısı
İki yapraklı hatmine çiçeği
Güz rengi düştü dalıma
Gönlüme düştükçe gurbetin rengi
Kaçak sevdalarla yüklü
Köhne bir yelkenlidir yüreğim
Her an çarpar
Mor yeşili gözlerinin dubalarına
Bana mavi suyu sarı çamuru verdin
Ay ışığına boyadın yakamozladın
Gecenin firuze kanatlarını
Çocuk yürekli su kelebeklerini
Köpük yeleli denizatını
Sen verdin bana
Üç yüz altmış beş gün
Birer birer kayboldu
Damla damla eridi takvimde
Gelip geçti aylar haftalar günler
Bir yıl daha düştü ömrümüzde
Çilvelenen rüzgara
Bırak eteklerini
Dalgalansın dökülsün
Yüreğimin sevda tülleri
Gözlerimin eleminde
Zaman Tasarruf Zamanıdır
Açık koyma beni diyor
Şu mavi odanın ampulleri
Yeter ağlatma beni diyor
Gümüş boyalı musluklar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!