Bana mavi aşkı sarı sevdayı verdin
Ay ışığını gönül sarayıma indirdin
Akşamın firuze kanatlarını
Aşk yürekli gönül kelebeğimi
Bulut yeleli aşk atımı
Sen verdin bana
Bir kuşluk vakti
Yada bir akam üstü
Bombalar ikiye böldü Gazzeli çocuğu
Miyase’ciğim gece ilerleyip
Yıldızlar odasına çekildiği an
Sen lambanın altında altın sarısı
Dualarla görürüm seni gecenin aynasında
Gülücüklerimiz saklı kaldı bizde
Güz bağına döküldü erguvanlar
Her akşam nefesinde
Nemlenirdi gönlümün hatıraları
Güneşli leylaklar topluyor gözlerim sana
Onu saçlarına değil kalbine takasın diye
Bir leylak bahçesi gibi kokacak kalbin
Göçmen kuşların kanadı
Değdi bu kentin bulutlarına
Bulutlar uyandırdı rüzgarı
Bağla saçlarını rüzgara
Geçelim güneşli hatıralar içinde
Uzak yarınların yalnızlık rüzgarı yüzümüzde
Şimdi şiirlerde ki yalnızlığım bir kelebek uçumu
Uzun sularda rengini almış bir gül bir karanfil
Şimdi bir şiirde oynatıyor kalbimi
Soluğumu verdim kırmızı güle büyümedi
Edalı halin sarı zülfün
Ne güzel yakışmış yüze
Gözlerin uyandırır yüreğimi
Hasretim nazına endamına
Kahvenin köpüğü sarıdır
Bir kız gülüşünü bırakıp gidiyordu
Kalbim karanfil soluyordu ses topluyordu
Köşe taşı aşk olan tuhaf bir sokak
Ve kalbimi alıp çıktım yıldızsız bir gündü
Kadınların kızların ardında pankart tuttum
Bu kentin bulutlarına
Sakladım yüzünü
Hadi tut kalbimde
gezdir gözlerinde
Ansızın yokla anılarda resmimi
Durgun dudaklı bir gül
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!