Güneşli yapraklarda
Kavrulan bir gülsün
Alınmış mavilerin
Göçmen kuşların kanadındasın
Ha düştün ha düşeceksin
Sevda senin neyine
Arap’ın şalını örtmeyin yüzüme
Dünyaya özgür baksın gözlerim
Atamın devrimlerini kana kana içsin gözlerim
Uygar dünyanın kadını uzayı dolaşıyor
Köhne düşüncenin kadını taşlanarak ölüyor
Bunları duyan kulağım gören gözüm
Aşık olacağımı bile bile
baktım gözlerine
Hayallerimde besledim seni
Rüyalarımda yaşarım seni
Gönül tapunu ben alırım üstüme
Kalbimde ki serçe sarayında
Güz sarısı özlemler yumağı
Karanlık düşünceler ağında
Gecenin uğultulu bulutları
Kısrak başlı bir mavilikte
Sevda ezgileri yakamda
Toprağa bahar düştü
Tohumlar kucak açtı güne
Gönlüm boyandı sevdanın
Alına yeşiline moruna
Altın renkli şafaklarda
Adı dilime değse
Sözcükler uyanır
Elim saçına uzansa
Bullutsuz oluyor gece
Yıldızlar nakış nakış
Uzun saçlarında
Kavukludur kafası
Elinde asası
Binmiş eşeğine
Akşehir’den geliyor
Gözleri cıvıl cıvıl
Cam gibi parlıyor.
Her yeri bir rüyadır
Gözleri çok karadır
Zülfü ucunda kalbim
Sevdalara bir rüyadır
Hilal karasıdır kaşları
Her sabah
Bu şehrin sokaklarında
Aşk yüklü gözler
Sevda deseni kirpikler
Uyandırır turuncu güneşleri
Karanlık düşünceler ağında,
Kısrak başlı bir mavilikte,
Yıldızlar odasına çekildiği an…
Altın sarısı zülüflerin gecenin aynası.
Dualarla görürüm seni gecenin penceresinde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!