Asil kanın sararır mı hiç
Nurlu yüzün kararır mı hiç
Kör kurşuna yandın gittin sen
Buna yürek dayanır mı hiç...
Vay le le le, vay le le le, vay le le le, hey
Medya operasyonu algıya bak
Üç maymunu oynuyor çalgıya bak
Arsızca yalan, kin, nefret saçıyor
Ağzından köpürüyor salgıya bak!..
İki Kiprik Arası Kadar Yakınım Sana,
Uzanıp Tut Ellerimi Ne Olur
Keşmi Keş Yalnızlığın Ortasında...
Eğil de Kulak Ver Yüreğimin Sesine,
Gevşesin Yüz Hatlarımdaki Gerginlik
Gökyüzü Maviliğinde Kaybolsun Bakışlarım
Seviyorum diyorsun gülüm,
Sevilecek ne'm kaldı...
Baharlar mı var cam gözlerde yeşile çalan,
Çiçeklerin özlerinde polen tadı mı...
Sessiz çığlıklarında çocukların yosun yumuşaklığı
Yaprakların sarıya çalan benzi,
Biz düşünür söyleriz
Partiniz sizin olsun!..
Hakkı şiar eyleriz
Tahtınız sizin olsun!..
Dost zincirde halkayız
Aç susuz kalmış Kerbela çölünde
Başımın tacı Sultanım Hüseyin!..
Gül gibi solmuş, kurumuş dalında
Acısı dinmez sol yanım Hüseyin!..
Yola revanken Küfe’ye gidenler
“Ses ver” deyip, sen sözünde
Durmayınca ses mi cıkar?
Zengin fakir denk gözünde
Görmeyince ses mi çıkar?
Koşar adım, sıcak tavır
Hoş gelmişsen bizim ele
Öpem elin ver vekilim
Vaktin varsa dinle hele
Arzu halim var vekilim!..
Köylü halkın derdi çoktur
Şiir ikliminde değiliz artık
Bulanık havada aşk kokusu yok
Toplu intihara dönüştü açlık
Belli ki naçar yaşamak daha zor
Garibin ölümden hiç korkusu yok!..
Yekpare bekleyişin getirdiği bir akşam
Kulakları tırmalayan sağır sessizlik
Ümüğü sıkılmış musallat yaşam...
Cudi dağı eteklerinde kokmuş ağız nefesleri
Pusu, kurşun, kan
Hain ayak sesleri...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!