Şafakla gelecek müjdeyi bekledim hep.
Lâkin umudum dağlar ardından da,
Ufuk çizgisinin dahi ötesinde kaldı.
Benden çaldığın o umut,
Artık hiçbir şafakla gelmeyecek geri.
Umutsuz bir sevdaya da,
Ancak sebepsiz bir bekleyiş düştü.
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Efendim öncelikle bu güzel değerlendirmeniz için teşekkür ederim. Görüşleriniz de fazlasıyla haklısınız. Nazım Hikmet'in de dediği gibi seven insanın kalbi daima kırıktır ama yine de sol cebinden eksik etmez, edemez umudu. Lâkin bunu bazen dil ile telafuz etmekte muvaffak olamaz sadece.
Saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta