Sadiye Bacı Şiiri - Kasım Kobakçı

Kasım Kobakçı
3016

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Sadiye Bacı

Ortalık sisli, bir akşam tütününe benzer,
Çekilirdi el ayak, ıssızlaşırdı her yer.
Bu, uyku ilacı gibi sersemleten semtten,
Zihnimde bir hayal gibi, sen duruyorsun sen!
Rüyasındaki berrak maviliğe süzülen,
Bakışın, gülüşün ve o mermer teninle,
Ne latif büyüğümüzdün sen, Sâdiye Bacı!
*
Yuvanız ahşap ve daracık bir yerdi,
Asmalarla çardağı, gölgeli bir yerdi;
Şafağın sökmesine yakın vakitlerde,
Yansırdı aksi, o bulanık gölette.
Dört mevsim, mor bir çiçek dururdu rafta;
Bağında güller biterdi, her hafta.
Ne tatlı büyüğümüzdün sen, Sâdiye Bacı!
*
Evvela kıvırcık, sonra düz saçlıydın;
Yüzün ay gibi, boyun selvi kadardı.
Aklını çelerdin, nice delikanlının,
Gümüş kolyelerle, süslüydü boynun.
Savrulurdu rüzgarda, ince şalların;
Yanık türküler mırıldanırdın bazen.
Ne şen büyüğümüzdün sen, Sâdiye Bacı!
*
Yürürdün kaldırımda, tıkır tıkır sesle,
Herkes bakardı, ardından hevesle.
Cumbadan sarkardın, öğle sonları,
Seyrederdin, gelip geçen faytonları.
Bir gizli sevda mıydı yüreğindeki,
Yoksa yalnızlık mıydı, o derin ezgi?
Ne gizemli büyüğümüzdün sen, Sâdiye Bacı!
*
Kış gelince, sobanız gürül gürül yanardı,
Bacadan çıkan duman, göğü sarardı.
Camlarda buğu, içeride kestane,
Sohbetiniz benzerdi, tatlı bir efsane.
Misafir eksik olmazdı, hiç odanızdan,
Kahkahalar taşardı, o şen sofranızdan.
Ne cömert büyüğümüzdün sen, Sâdiye Bacı!
*
Postacı uğrardı kapına, sık sık,
Mektuplar gelirdi, hep karışık karışık.
Fısıltılar dolaşırdı, komşu dillerde,
Adın yankılanırdı, kuytu köşelerde.
Aldırmazdın kimseye, başın dikti,
Gülüşün sanki, ömre bedel bir ışıktı.
Ne mağrur büyüğümüzdün sen, Sâdiye Bacı!
*
Gönlünü kaptırdın derlerdi, o gence,
Sonunda varmışsın, uzak bir şehre.
Duydum ki, gitmişsin yaban ellerine,
Veda bile etmeden sevenlerine.
O düğün alayı, geçerken sokaktan,
Yaşlar süzüldü, bizlerin yanaklarından.
Ne zalim büyüğümüzdün sen, Sâdiye Bacı!
*
Bilmem mesut musun, o uzak diyarda?
Yoksa hasret mi var, o dumanlı dağda?
Çoluk çocuğa, karıştın mı şimdi?
O eski neşen, yerinde duruyor mu ki?
Unuttun mu bizleri, o eski mahalleyi,
Yoksa anıyor musun, o geçen seneyi?
Ne uzak büyüğümüzdün sen, Sâdiye Bacı!
*
Varsın maziye karışsın, o günler,
Hafızada saklıdır, solmayan güller.
Zaman akıp gitse de, su misali,
Değişmez hayalimdeki, o eşsiz hali.
Biz buradayız hala, aynı eşikte,
Sen bir rüya gibi, kaldın beşikte.
Ne unutulmaz büyüğümüzdün sen, Sâdiye Bacı!

Kasım Kobakçı
Kayıt Tarihi : 20.12.2025 23:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!