Çırpınıyor
Tuzağa düşmüş bir kuş gibi
Kurtulabilmek için.
Birini kırıyor ipin
Birisi sarıyor etrafını
Terler akıyor alnından.
Ceyhun Şadi Ünal dünyaya geldi ağlayarak
Hemen yoğun bakıma alınarak
Hergün iğneler, serumlar takılarak
Ağladı,ağladıkça gene iğneler vurularak
Sesini duyan yok, yok ki bak
Ana, baba yanına alınmayarak.
Akıllıydılar, akıllıydılar, akıllıydılar,
O kadar akıllıydılar ki;
Gazete, kitap okumaz
Haber bile dinlemezlerdi televizyonlardan.
Ne gerek vardı ki
Zaten biliyorlardı herşeyi...
Ben giderim Siirt'lere Hakkari'lere
Her karış toprağa emeğimi vere vere
Boyun eğmem hiçbir zaman kadere
Dönmem yolumdan sürülsemde bin yere.
Siz oturun Ankara'larda İstanbul'larda
Neden vurdun felek, neden darbeyi,
Çok mu gördün bize bu harabeyi,
Kimseler sarmıyor kanlı yareyi,
Göçüm alıp burdan gidem mi gayrı? ...
Canlı mı cansız mı yatar vucudum,
Bahar geldi,çiçekler açtı,
Sen niye açmadın gülüm.
Yüce dağlarda seni aradım,
Güllerde çiçeklerde seni sordum,
Yoktun sen beyaz gülüm.
Oysa çok özlemiştim seni.
Taa uzaklara dalmış
Derin bir bakış,
Masum bir yüz.
Sanki gariban bir duruş,
Kalıyor hastane köşelerinde…
Ağlar gözler, bakar durur kör gibi,
Kalbim sızlar, yanar yürek kor gibi,
Eller soğuk, üşür durur kar gibi,
Açıp gözün, hallerimi görsene.
Saymıyorum geçti artık kaç sene,
Gözlerime bir baktın
Aldın ışığımı,
Görmez oldu gözlerim.
Çaldın kalbimi, umutlarımı...
Gözlerimi istiyorum,
Gene bugün çok üşüdüm,
Atmaya kıyamadım sobaya kömürü;
O kömürde Soma'da ölenlerin
Yüreği vardı, alın teri...
Yetim kalan çocukların
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!