Saçı Sakalı Ağarmış Şiiri - Uğur Musab Ş ...

Uğur Musab Şahin
2906

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Saçı Sakalı Ağarmış

Bu kavga ve öfke ne, bu düşmanlık?
İkiyüzlünün bir yüzü ak, biri karanlık.
Hayvandan daha yırtıcı, daha aciz
Onca hayâsızlık ve çocuklara taciz
Ruhları, gözleri kör sanki köstebek
Ya cübbe, ya kravat, ya üstü kepenek
Öyle sadistler ki, acıtarak mutlu olan,
Tavuk gibi, doğramaktan haz alan
Cehalet cahil de mi, diploma duvarda?
Göz komşu namusunda, gönül hovarda.
Onu adam sanırsın, saçı sakalı ağarmış.
Nefsine uymuş, dünya zevkine aldanmış
Ölümü düşünen yok, sanki kazık dikecek.
Beşer dünyada ne ektiyse, onu biçecek.
Patlamaya hazır bomba, pimi çekilmiş
Melekten üstünken, şeytanın altına inmiş.
2010

Çok konuşanı daha az dinlerim,
Kendi sözüne gülene gülerim..
İdealist ol ki adamlığa değsin
Çaresizseniz, çare “Rabbimiz” densin.
Altının, çamurda değeri aynıdır bil
Aç ağız aç kalmaz, aç olan ağızda dil.
Aklını başına al, aklın başında kalsın.
Bin pişman çok, bir daha kanmasın.
Ne göğe direk, ne denize kapak ara
Fırtına eken rüzgâr biçer, kanar yara.
Sabrı zorla, “sabreden derviş” deme
Ya kendini bitir, ya pire ol, ya kene.
Pişmiş aşa soğan doğrama, ağır ol
Fikirlere saygı duy ne sağ, ne de sol.
2007

Kibriya Allah nidamı, azamet izahıdır,
Tevazu kibre liba, cennetin izahıdır.
Karanlık, aynı karadan dokunmuştur,
Kâinat, aynı ilahi kitaptan okunmuştur.
Her şeyi yaratmış Allah, sırf insan için,
Hiç düşündün mü, insan yaratıldı niçin?
Nefsim, seni terbiyem bugün için değil
Geleceğin teminatısın, bunu böyle bil.
Başka bir yar, başka güzel ister canın,
Her ne kadar, muhalefet etse vicdanın
Onurunu kaybedenin, geride ne kalır?
Diyeti candır, hissiz bir beden kalır.
Zorunlu iken, sorunlu oldu din dersi,
Okulda küfür revaçta, hocam mersi.
Ben keloğlan değilim, yalnız saç fakiri.
Yılların zorluğu, sakalın beyaz kiri
Akıl, yaşın süsüdür delilik baş belası.
Merakla nedamet, boş kafanın helası
Aynaya mı, aynadakine mi bakan görür.
İnsanlar kabre, insanlık kalbe gömülür.
2000

Büyük sevgilerde, büyük aşklar yaşanır
Bu aşk, büyük sevgiyi yükseklere taşır.
Sevgiliden hoş olur, sevgilinin hayali
Hiç aklından çıkmaz, ilk günkü hali.
2000

Bazen, öyle “sabırla” sınanır insan;
Ya dert hastası olur, ya dinden çıkar.
Bu sabırla devletler, olurken yeksan.
Milyonlar sürgün edilir, dağlara kaçar.
Kulların sabrı, denizde bir katredir.
Nedamet fayda etmez, yokluğa duçar.
Sen her sabrın sonunu, selamet san.
Onca yürekler yanar, yetirilir canlar.
Tövbeler bozulur, oluk oluk akar kan.
Coğrafyalar değişir, kimyan bozulur.
Kaybolur yaşam arzusu, çöker hicran.
Çarmıha gerilir bedenin, ruhunda
Âlem-i İslam için, bu vakt-i hazan.
İlahi yardım bekler, eller duada
Lakin bitmemiştir kesilen o cezan.
Domuzlar, çakallar için bir bayramdır.
Daha vakit girmeden, okunur ezan.
Lafla limana yanaşır, peynir gemisi.
Ama sabırı zorlar, kaderi yazan
Sırtında yükle yıkılır, ulu çınar.
Tutar kaldırır, o mezarını kazan.
Kanadıkça kanar, tarihinde yaran.
2018

Çamur sıçrarsa çıkar, atılırsa bilmem
Beddua ettiysem, sana dua edemem.
Toprak kıskançtır, sevdiklerimizi alan
Bizim olması gerekirdi, onda olan.
Kimi aylık, kimi harçlık grevinde o gün
Slogan aynı, farkı isyan sanma ki düğün
Amirden fazla almaktadır, kamuda işçiler
Zavallı Müdür, amir, mühendis ve dişçiler.
“Hoşafın yağı yok” yeniçeriden farksız.
Umarım akıbetleri bir olmaz, işçi haksız.
O sendika, şirket işçisine sırt dönmekte
Sömürülenler, askeri ücret sürünmekte?
2010

Çelik yelekle, çelik yürek bilinmez
Beşer ölümlüdür, kahraman ölmez.
Ana ve babadan, yardan vazgeçilir,
Şehitlikten, gazilikten vazgeçilmez.
2010

Oyun biterse kavga da biter,
Yanlış hayat, doğru yaşanmaz.
Hayat, yaşamdan korkanı iter,
Korkaklar yaşarsa özgür olamaz.
Kaçınılmazdan da kaçamayız,
Farura bilinmeyenlere çıkar.
Kimi yalnızlığa yelken açar,
Kimi kalabalıklardan kaçar.
2010

Hep şeytana ve nefsimize uyduk.
Hangi günahımızdan endişe duyduk?
Secdeye başımızı, korkudan koyduk
Allah’ın bildiğini, kul da biliyor.
2010

“İnşallah, maşallah” dedik çıktık yola
Bir de baktık, İblisle mürşit kol kola.
Din, iman felsefesi saman altından su
Himmet, millet edebiyatı kurulan pusu.
Ankebut, ağlarını kurmuş kampüslere.
Tüm yüreklerde din değil, kin akmış dere
Gönül bahçesinde, gül açacak derken
Ahtapot misali kol atmış sarmaşık diken.
Körpecik fidanlar, açmadan solmuşlar.
İşi bilenler itirafçı, ya da vekil olmuşlar.
Fatura, yine köylü çocuklara kesilmiş
İlim ordusunda olanlar birer teröristmiş.
Şeytan da alimdi, tıpkı bu Deccal gibi
Ey! çakma Mehdi, yerin cehennemin dibi
2014

Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 13.5.2010 11:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!