Rüzgarın Canı Sıkılmaz Şiiri - Murat Farz

Murat Farz
20

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Rüzgarın Canı Sıkılmaz

Hava birden kıpırdadı, kaldırdı yukarıya eteğini kızın.
Hop etti yüreği karşısından yürümekte olan delikanlının.
Oğlanın aklına geldi nedense, yazın sörf tahtasındaki hali.
Hatırladı dedesinin o çocukken yanak okşayan nefesini.

Dün sabah Arap kızının yanağına sezdirmeden koymuş buseyi.
Bugün azmış, kudurmuş; kum fırtınası değiştirmiş yerin şeklini.
İkindi vakti bir kamçı olmuş; yanan çölde tozu toprağa katmış.
Bir bedevi; yüzünü gözünü sarmış, devesinin böğrüne yatmış.

Denizde dalgaların tepesine bembeyaz danteller örülüyor.
Bir martı süzülüyor, kanatlarıyla sıkıca ona tutunuyor.
Ne kadar da güçlü, sanki parçalanıyor guletin ana yelkeni.
İskotalar gerilmiş, titriyor; bir yerlerden çıkıyor ıslık sesi.

Dağ tepelerindeki amansız fırtınalar her yeri donduruyor.
Buz tutmuş bir gölün üzeri toz gibi karla sıvanıp örtülüyor.
Dayanamıyor, kopup gidiyor çadır tentesi; olsa da kuytuda.
Arkasından hemen koşturan inatçı dağcıyı bırakıyor zorda.

Kapkara yağmur bulutlarını topluyor, her birini savurarak.
Tüm ormanın ağaçları boyun eğiyor kendisine; zorlanarak.
Yağmurun damlalarını yeşil yapraklara kamçı gibi vururken,
Uğulduyor ağaç gövdelerinin arasından kıvrılıp geçerken.

Sonra güneş açınca, bir uçurtma uçuyor göklerde salınarak.
İpin ucundan tutuyor bir çocuk, ruhu özgürlükle kaplanarak.
Dans ediyorlar bir tarlada onunla, sapsarı buğday başakları.
Sürüklüyor bir şeytan arabasını, sürdürmesi için hayatı.

(Ağustos 2016, Bodrum)

Murat Farz
Kayıt Tarihi : 13.8.2016 13:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Murat Farz