MUHAMMED RAŞİD EL-HÜSEYNİ
1
Onu Nasıl Tanıdım
Sultan Hazretlerini nasıl tanıdım, Sultan Muhammed Raşit Hazretlerini. Bir arkadaşım beni davet etti. Bu akşam bir yere gideceğiz.
Daha öncesi var. Bize damat olan bir Ehl-i Tarik beni Şeyhi’ne davet etti. Ben Ona ’ben daha şeriatı layıkıyla yaşayamıyorum, nerde kaldı tarikata gireceğim’ demiştim. Aynı ifadeyi şimdi rahmetli olmuş bir hocam tekrarlayınca ben fikir değiştirmeye karar verdim. Demek ki dedim bu adam aynı kulvardaysa, ben de onun yaşına gelsem bile bu kulvarda kalacağım. O halde bu işte bir yanlış var. Ben en yakın zamanda şerit değiştirmeliyim.
O gün karar vermiştim. Bu konuda kararımı almıştım. Oysa ben evliyaların hayatta olmayacağını sanıyordum önceleri. Yaşarken kimsenin evliya olduğunun bilinemeyeceğini, ancak öldükten sonra anlaşılabileceğini düşünüyordum.
..
bir ruya gordum biliyormusun?
uykum uykunun içindeydi
beni sarmıstı kolların
kollarım kolarının içindeydi
bu bir ruya değılmi dedim, değilmi?
canım, kalbim kalbinin içinde olmak istedi.
bir baktimki gozlerim gozlerinin icinde
..
Azimle, sabırla,kazıya kazıya tırmandık bu yaşa nicelerimiz.hasret çok ayrı bir duygudur,geçmişten kök alır,geleceğine işler attığın her adımda ensede hissedersino acıyı,şaşkınlığı,garip sevmeleri...Sana geçmişten baktım.Bir rüya ki anlamsız, sisli.Bir kuyu ki dipsiz, belirsiz.Hayali renksiz...Gereksiz...Bir yokluk ki, varlığa el açan.Bir deniz ki, gemileri vurulmuş.Ortasına yalancı bir ada kurulmuş.Sana geçmişten baktım.Görülmeyen, gidlimeyen....Sevgi damarları tıkanmış.Tökezlemiş. düşmüş...Yokluğu gelişmiş.Sana geçmişten baktım.Bahçesiz, geçersiz..Bir yanında kurumuş otları.Bir yanda olumsuzluk.Olur olmaz. dolmaz.Sabahı eksik, gecesinin içi bomboş.Sana geçmişten baktım.Ayrıntısı bozulmuş.Viran olmuş.Dokunsan düşecek.Yalan.Ve yanlış geriye kalan.Sana geçmişten baktım.Arkası olmayan.Devamsız.Yetişmemiş, yetişkin olmamış.Doldurulmuş ve dolmamış.Sana geçmişten baktım.Can tüketen.Geçmişi yeten.Biten...gidişleri olmayan amaGelişleri de olmayan.Kanayan.Sana geçmişten baktım.Dağınık, bulanık, her yeri yanık.Dahasız, dehasız.Düşüncesiz, nedensiz, densiz.Sensiz.Sana geçmişten baktım.İnandım, dolandım, yandım.Dayandım, dayandım.Bulandım.Bir hikaye miydi yoksa bakışlarım.Masal mıydı,Masal kahramanları gördüm.Sana geçmişten bakarken.Geçmiş kap karaymış sen varken.geçmiş geçmemiş sen varken.varsın herdaim .
..
Kaybolan rüya
Öylesine güzeldi
Başlamasıyla bitmesi bir oldu
Ne kadar balık vardıysa
Kayıverdi avuçlarımdan
Ardıma bile bakmadım
Bu bir rüyaydı
..
Her akşam uykuda gördüğüm rüya
Sanki bir mezar,ölüp de diriliyorum güya..
..
Aksamlari televizyon da hic guzel programlar yok.
Bari uyudugumuz da guzel bir ruya olsa da izlesek...
..
Rüyanın içindeki dünya sanmaki gerçek
Nezaman ki uyandın sanki rüya bitecek
..
Kurgu, tasarı, rüya arasında bir bağlantıyı düşündüm bir ara
Deliliğin bir benzerliği düş olduğunu;
‘Gerçeklik içinde yaşayacağına, kendisini kendi kurduğu
Bir düş alemine kapatan adam delidir’ gibisinden
Yaygın tanımlamadan bilinen olarak ruh hekimlerinin
Normal saydığı bir karşılık verileceği anlaşılır elbette
..
Bir ilkbahar günü Muratpaşa Camii'nin avlusu,
Kuş cıvıltısına karışıyor portakal çiçeğinin kokusu.
Yakmayan nisan güneşini emerken ruhum,
İçiyor mutluluğu ince ince,yudum yudum.
Ortada bir şadırvan,şadırvandan akan billur su,
Selam getiriyor beş asır öteden tarihin dokusu.
..
DİRİLİŞİN AYAK SESLERİ
Dirilişin ayak sesleri geliyor her yandan. Bu diriliş madde ve manada ölüme sürüklenmiş bir milletin küllerinden yeniden doğuşunun başladığını göstermekte. Bu yeniden doğuş hareketi gücünü milletten almakta ve geri dönerek aynı millete can ve hayat vermektedir.
Bu dirilişin ayak sesleri gelmeye başlamıştır. Bu sesler dirilişin başladığının, ölümden sonra hayat gibi, bir yeniden doğuşun ilk ışıklarının ortaya çıktığının göstergesidir. Bu bir medeniyetin yeniden dirilişinin destansı rüyasıdır. Bu rüya gerçekleşmeye, yıkılmış, yakılmış ve yok edilmiş medeniyetin küllerinden yeniden doğuşu hakikat olmaya başlamıştır.
Bu yüzyıllık rüyamızdı bizim. Yüz yıllık, iki yüz yıllık belki de üç yüz yıllık rüya gerçek olmaktadır. Bu yüzyılların özleminin bitmesi anlamına gelmektedir. Yüzyıllık hasret, yüzyılların hasreti, babadan oğula ondan toruna aktarılan, ama bir türlü gerçekleştirilemeyen büyük rüya hakikat olmaktadır.
Bu ezilen, horlanan büyük millet artık ayağa kalkmaktadır. Bu yok edilmek istenen büyük ruh bas-u bad’el- mevt gibi yeniden dirilişe gebedir. Ölümden sonra yeniden diriliştir bu. Batının tüm planlarına, entrika ve hilelerine rağmen ayakta kalabilmiş, tam öldü, yok oldu derken yeniden hayat emareleri göstermiş, hasta adam yeniden bu ölümcül hastalıktan kurtulma emareleri göstermeye başlamıştır.
Düşmanların bin bir türlü hilelerine, hainlerin hilelerine, iç ve dış düşmanların el ele vererek öldürücü darbeleri her fırsatta vurmuş olmalarına rağmen beklenen feci son gerçekleşmemiş, yaralı aslan tam ölecekken birdenbire canlanma emareleri göstermiştir. Bütün kirli planların bu büyük devin yok edilmesi, tarih sahnesinden silinmiş olduğu pek açıktır.
..
Doğduk, büyüdük, öldük... Yaşamış olduk güya,
Sonsuzluk gecesinde, hayat bir anlık rüya.
Nisan 2000
..
Baygınım ölüyorum
Rüya mı görüyorum
Sularda yüzen miyim?
Kurulu düzen miyim?
Yalan mı yalan mıyım
Kuyuya Dalan mıyım?
..
Farklı değil mi şimdiki rüya
Bir oynamada, bir ağlamada
Yıldızlar hayal et gönlüm
Süzgüz süzgün durmasın ömrüm
Bela sarılsın gece sırrı
Aşk serilsin günün hali
..
Dün gece bir rüya gördüm;
Aylar sonra ilk kez sen.
Tam yanına yaklaştım ki,
Rüya bitti aniden.
İster istemez düşündüm;
Acaba yaşananlar mı rüyaydı?
Yoksa rüyalarım mı gerçek?
..
Kanter içinde uyandığında saat henüz üçü gösteriyordu. Pek rüya görmezdi aslında Metin Hoca. Ama gecenin bu saatinde onu uyandıran olay, rüyadan çok gerçeğe yakındı. Evinde ve yatağında olmasa rüya olduğunu anlayamayacaktı belki de.
Komutanın sesi hala kulaklarında çınlıyordu…
-Kim aldı o düğmeleri! Derhal yerine koysun! ! !
Aman Allah’ım! Nasıl bir sesti öyle? Gök gürültüsünü andırsa da, korkudan çok, bir âzamet, bir ulvîyet vardı bu seste. İnsanın bir daha, bir daha duymak isteyeceği, ama duyduğunda da ürperdiği bir sesti bu kısacık emir cümlesi.
..
Bir Rüya Yaşıyorum
Bir rüya yaşıyorum; gördüklerime inat.
Bir gerçek görüyorum; rüyalarıma eş.
Ne zaman bir akşam düşlesem,
Semalarında martıların bağrıştığı;
Ardından gemiler kapkara dumanlarıyla geçiyor;
Ortasından ruhumun!
..
anlatmak için değil tüm bu karmaşalar
anlatmak mümkün değil zaten
zor çok zor ,tarifsizi tarif etmek
imkansız,imkansızı gerçekleştirmek
bir rüya yaşadığını farzet
bir hayaldesin şu an
..
Yaşadığım Rüya imiş, Aslım zannettim
Aslıma rüyada ne suizanlar ettim...
..
Bir gecenin yarısı, doğruldum yatağımdan,
Sanki uzak diyarlar, çekiyor ayağımdan.
Rüya içinde rüya, ay ışığı geceler.
Dökülür dualarım, dudağımda heceler.
Bu yol gizemli bir yol, benzemiyor dünyaya.
..