Gidersem sensiz,
Sadece sana giderim,
Dönersem,
Yalnız senden,
Kalırsam yalnız,
Gidişine alınıyorum
Ayrılığın üşütüyor,
Hüznün bekçisi değilim ki
Sen gittikçe soğuyorum.
Kapın kapanıyor kendiliğinden,
Küslük kuşları azat ediliyor.
Gamze çukuruna düşeyim,
Ve çıkamayıp, orada öleyim,
Desem; gülersin…
Nefesin doldursun paraşütümü,
Kaşının tam da orta yerine ineyim,
Güvenlik!
Bu akşam ilk aşkımın siyah önlüğü,
Bembeyaz yakası ve arkasındaki kuşağı gelecek
ziyaretime,
Teyit almana gerek yok, müsaade et, anahtar kapımın
üstünde…
Şimdi sen o küçük ellerinle,
Yokluyorsun dünyayı.
Yüreğine yürüyor gece gezginleri…
Henüz geçti bilincinden Arap atıyla bir sanrı.
Gözlerin kör karası bir karmaşayı tanımadı.
Terkedilme evresindesin, yüreğindeki kanserin.
Serende bir martı,
Oralı değil sallantıdan,
Ne üşümüş hali var,
Ne de ıslanmış,
Hiç etkilenmemiş fırtınadan.
El ele iki insan,
Kaçırmamak istercesine sanki bir treni,
Coşkuyla çıkıyordu mozolenin yetmiş merdivenini.
Mozoleye gelen iki milyonun,
Erkeğinin, kadınının, çocuğunun;
Kanıma ekmek doğrama ey sonsuz hayat,
Hep masum günahların arifesindeydim,
Bu kadar zalim miydi mahşerinde giyeceğim,
O insan acısından ilmekli idam gömleğim.
Oysa ben salavatını çoktan hak etmiştim;
Gül şairlerinden en yamanı büyüttü beni.
Bu yüzdenBilirim gecelere gömülü şiirin gizi.
Artık pürüzsüzüm,
Şiirinle yonttum bedenimi…
Bekleme benden
Çekip gitsem şimdi; Yanındaki yastık kırılır,
Yatağın soğuk tarafı,
Saçından düşen tel,
Geceleri sırtına dokunan el kırılır.
Çekip gitsem şimdi; Karanlıkta bıraktığım o giz,
Çerçevedeki biz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!