Çalkantılarımdan kopup gelen, beni tesiri altına alıp uzun uzadıya istila eden sancılı savrulmalar edindim ebediyet sürgünümde. Düşüncelerimde kaybolup ters düz oluşlarım daha iyi tatlar vermek içinse düştüğüm şu damsız dünyaya, durmadan durulmadan sallantılı savruluşların rüzgarlı eteklerinde konaklayacağım...
Kendimi yeni bir yolculuğun kıyısında bulmam ile; içime sinmiş yaşlı mayaların etobur hislerini bıraktığı yer olacak kaybolmuş tüm uzantılarım..
Sefil huzursuzluğumdan gelen kuruntulu kuru kaygılarımın, sevmeyi bilmeyen sevilesi yanlarımın, uzadıkça uzayan, değdikçe dağılan umutlarımın ürkek kavşaklarında aniden duraksayacağım. İçim içime sığmazken o an ser sefil bekleyişime nağmeli nazireler nakledeceğim.
Sonra bir şiir akacak.. akışı soyut olan, zeminsiz damarlarımdan. Hesaplarıma uymayan, korkusuz kavramlar tüneyecek zihnime. Türküler ile yakılan tütsülerin taze havasını çekeceğim içime.. İçimde bitmek bilmeyen türeyişine tükenmeyen destanlar yazamayı es geçip; sorgusuz felsefeler karalayacağım tutarsız tutanaklara..Hepsi içinde yalpaladığım birer çıkış, belkide dokunamadığım hislerimden hoyratça kaçış.
Tadında bırakmak da varmış bu olayda.. Tarifsizlik ile turunculaştığımı..Bırakırsam tunçlaşacağımı anlayanlar anlamayanlara..
Bak yine
Basılınca yüreğime, zâyi olmayı reddeden küstah bir kaburgayı oturtturmaktayım göğsüme. Savrulduğum limanların duraksama payını es geçtim ben her seferinde.
Ne hoş ki çalkantılarım limansız da güneşlenmekte..
Kayıt Tarihi : 11.5.2017 23:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!