Bu şehir böyle miydi eskiden
Böyle ıssız böyle sessiz, kimsesiz değildi
Her yerde cıvıl cıvıl kuşlar öterdi
Bahardı her mevsim, açardı çiçekler, herşey güzeldi
Bu şehir benimdi, bense bu şehrin neşesi
Çünkü sen vardın bu şehirde, gönlümün prensesi
Tanrı’nın bana en kutsal hediyesi
Sen şimdi başka şehirleri şenlendiriyorsun belki
Ama, beni kahrediyor, hüzünlendiriyorsun bu şehri
Tramvay gıcırtıları bile bozamıyor artık sessizliği
Hiçbir şey şenlendirmiyor artık ne beni ne de bu şehri
Ben kayboldum avucumun içi gibi bildiğim bu şehirde
Bu koca şehirse kayboldu benim içimde senle birlikte
Şimdi iskeleye yanaşan her vapuru ben selamlıyorum
İskeleden ayrılan her vapura yine ben el sallıyorum
Ah Rotterdam, niye böyle bozbulanık akıyor şu Maas nehrin
Hadi beni istemedin terkettin, suçu neydi bu masum şehrin
Koopgoot’ta insan seli çeşit çeşit kumralı, sarışını, esmeri
Bense aralarında akıntıya kapılmış, çaresiz mi çaresiz
Denize sürüklenen bir tatlı su balığıyım sanki
Boğuluyor, can çekişiyorum tek başıma sensiz, kimsesiz
Birgün bırakırsam kendimi Euromast kulesinin tepesinden
Ya da Erasmus köprüsünün kenarından uçsuz bucaksız boşluğa
Bilki benim bir suçum yok, Rotterdam şahit yalnızlığıma
Rotterdam,19.08.2002
Ensar AktaşKayıt Tarihi : 1.6.2003 14:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)