Seyreyleyip bir bakmaya kıyamam,
Belki gözüm değer dalın incinir.
Ömür boyu görsem yine doyamam,
Solar yanaktaki gülün incinir.
Seni merhem ettim gönül yarama,
Kolay mı sanırsın hasret çekmeyi,
Bağrını kor edip böyle yakmayı,
Seninle olunca soğan ekmeği,
Sayarım sevdiğim bal senin için.
Çaren bende ise çare olayım,
Yine bi’ çığ koptu gönül dağımdan,
Sinem parelendi döş yaman oldu.
Kendim kavrulurken kendi yağımdan,
Hayat mücadelem boş yaman oldu.
Yaslandığım yarlar tepeme çöktü
Yıllar yılı gecelerle küs tuttum,
“Düşlerin uykumu bölecek” diye.
Ben gönlümü hayalinle avuttum,
Gözlerin ufkuma dolacak diye.
Kes dertli başımı gücüme gitmez,
İki sevdam vardı deli gönlümde,
Birisi sen idin biri bu şehir.
Terk etmek de yazılıymış, alnımda,
Koymayacak beni diri bu şehir.
Hep çağırdım bir gün çıkıp gelmedin,
Gülmedi gitti şu bahtım,
Gerçek olmaz hiçbir ahtım,
Yıkık viran gönül tahtım,
Şimdi vardan dara düştüm.
Yaş gözümden dinmez oldu,
Gündüzler yıldan uzun geceler asır bana,
Dünde yitik bu günüm gönlüme sen düşeli.
Durdu bütün saatler zamanlar esir sana,
Sensizlik ecel anım gönlüme sen düşeli.
Alıp verdiğim nefes seninle başlar biter,
Ne Taksim ne Tahrir ne bahar ne yaz,
Bu dava bin yıllık öçün davası...
Şekli ne olursa olsun düpedüz,
Bu dava tahtınan taçın davası...
Sırf çıkar uğruna bunca yalanlar,
Ne kimseden yüceyim
Ne kimseden alçağım
En yüce varlık insan
Budur benim gerçeğim
Hem buğday ekmekli hem buğday dilli,
Yok yaşar var eder huyumuz bizim.
Kanımız bellidir sütümüz belli,
Er gelir er gider soyumuz bizim.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!