Reşit Akdağ Şiirleri - Şair Reşit Akdağ

Reşit Akdağ

Ellerimde umutlar, yumur-çakır, buruşuk..
Darmadağın saçlarım, seyrek, cansız, karışık...
Buğu kaplı gözlerim, derinlere alışık...
Ah biraz ışık, azıcık ışık, pencereden içeri...
Loş olsun yeter, aydınlığa elveda,
Eşe-dosta, yârene, mala-mülke elveda,

Devamını Oku
Reşit Akdağ

Sen bilmezsin bizim dağları!
Bembeyaz, apak, soğuk mu soğuk kar’ısı vardır…
Kırmızı, yeşil, mavi, beyaz,
İlle de dallarda sarısı vardır…

Bir değil, üç değil, her yer dağdır dağ!

Devamını Oku
Reşit Akdağ

Göğsümdeki boşlukta ne hortumlar dönmekte…
Hava gibi, su gibi, aş gibi ihtiyaçtın sen!
Bende muradın diye kollarını açtın sen!
Kaleyi talan edip uzaklara kaçtın sen!
Göğsümdeki boşlukta ne hortumlar dönmekte…

Devamını Oku
Reşit Akdağ

Kör mermiler uçuşur, bomba düşer, kan düşer,
Sanırlar ki Erzurum, Ağrı, Şırnak, Van düşer,
Düşenler yüreğimdir, her düşenle can düşer,
Beni tanımadın sen, tanıyacak an düşer…

Yılda bir kez anmakla teselli bulur muyum?

Devamını Oku
Reşit Akdağ

Severim sonbaharları,
Rengârenk yapraklarla örtülür toprak,
Ağaçlar yalnızlaşır,
Aniden boşalır yağmur,
Olmadık yerde boşalır insanlar,
Dillenir çinko çatılar,

Devamını Oku
Reşit Akdağ

Umutlar, karaya vurur….
Ve onlar, balıkların hayatıdır…
Mutluluklar… Güya kavurur…
Ki onlar, kaya kadar katıdır!
Bulutlar, rüzgâr, ağaç yaprakları uçuşan;
Özgür olan sizsiniz, başına buyruk, delikanlı, savruk!

Devamını Oku
Reşit Akdağ

Gülüne kavuşan bülbül gibi
Çıkar can bedenden…
Ayın ışıltısı düşer yitik gözlere,
Buz kesemez ölü vücut,
Tek damla kana özenen kırmızı kalem mürekkebi olur bir ad,
Düşer yaz bozlara…

Devamını Oku
Reşit Akdağ

Yalpalayış, yalpalayış, hep bu yalpalayış,
El etek öpmeler, eğilip kemik yalayış,
Kış günü tuhaf güneş, yaz gelince karakış!
Ben ki hataların yarenliğinde yakarış,
Ki ben çukurların dolduranı olmuşum…

Devamını Oku
Reşit Akdağ

Fikir deryasının ıpıssız bir çölüyüm,
Bütün adımlarım düğümlenir niçin'de..
Yaşayan bir ölüyüm
Bir kefen bir post içinde...

Çıkmaz sokaklarda adımım

Devamını Oku
Reşit Akdağ

“Uyuduğun zaman ölümü yastık yap, kalkınca da onu göz önünde bil.” Veysel Karani

Ölüler dertleşirdi, aksaydı, gözyaşıyla,
Söz dese, söz anlasa, belki mezar taşıyla…

Kale olsa, sur olsa, duvar olsa bükük taş,

Devamını Oku