Analar oğlunu düşmanı sanar,
En mahir kartalın kanadı kanar,
Kumrular eşine sırtını döner.
Sensizlik kaygısı başladığında..
Zehir akar arıların balından
Aklıma uğrayıp, yüreğime yol aldığında
Damarlarım kırmızı halı seriyor geçişine
İliklerim alkışlıyor narin adımlarını
Güney baharı başlıyor göğüs kafesimin ardında
Yeşeriyor içimin doğuştan koyu renkleri
Sevda ehli bilmez derdi, yarayı
Uğrunda bükülen beldedir sevda.
Reçeteler yazmaz ona çareyi
Merhemi, beklenen eldedir sevda ...
Sunulan ağular, zemzem bilinir
Cami avlusunda fitre bağışlar,
Kilise görünce vaftize başlar,
Havranın önünde haham alkışlar,
Şeytanın hocası olması gerek...
Beride dövünür, ötede oynar,
Ey benim sinemin kızıl yangını
Susuz koydun, yüreğimin argını
Ne idi günahım döndün ardını
Başım yezitlere sunulur şimdi.
Gölgeni severdim, bakıp görmeden
Sakın! umudunu yitirme, Cömert Tabiat
Dövüş kara kışlarla usanma sakın
Güneşin habercisi bu amansız ayazlar
Yakındır, ortalığı yeşil bir humma saracak..
...
Senin ikramınla can bulacak tohumlar
En bereketli sofrada ikram buyurdun
Kralı rüyasına yasaklayan sarayda.
Yanımda Dokuz takvim yaprağı çevirdin
Nerde gezdiğimi bilmediğim diyarda...
Kendi namıma çok teşekkür ederim
Haram saltanata başını eğmez
Zulüm sarayına gövdesi sığmaz
Emeksiz sofraya kaşığı değmez
Cihana asalet satar Türkoğlu...
Fizan dan parıldar alnının akı
Küçük yaşta dolar yiğidin kını
Dosta sofra serer, düşmana sini
Yeşertmez bağında fesadı, kini
Dikensiz bahçenin gülü gibidir
Yiğit hanesinin ikramı çoktur
Makul, ötesinde kin köken tutmaz
Kemlik Yezitlerin huyundan olur
Yokuşu yürürken yareni satmaz
Atası Sıddığın soyundan olur...
Düşmanın sırrını düşürmez dile
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!