Bakışındaki sızıntılar yeşil tutuyor
İçimde viran kalan umut fidelerini
Yönü değiştiğinde hoyratlık tütüyor
Allah'tan elaya biriken çaresi yetişiyor...
Azalıyor gündüzün şavkı uykularında
Ey! benim kızıl bağrımın tek serinliği
Çakır dikenleri iğneleyen gelinciğim
Bileğimin gücü, yüreğimin inceliği
Ne fetihlerle taçlandım seninle bir bilsen!..
Gerçekler ürperiyor, rüyama sen gelirken
Gülüşü yaralanmamış,
Bakışı puslanmamış,
Salıncağı paslanmamış,
Yaramazlığı uslanmamış,
Silah korkusundan saklanmamış,
Barut sağanağında ıslanmamış...
Gittikten hemen sonra,
ilk defa hissedilen ağrıyla
başlayacak gelişleri....
Yep yeni hüzün hediyeleri ile,
Gülücükleri ve nefesinin yerine...
Geçti nezaketin yolu, yordamı
Narin sürüsünü dağıttı geçti
Gören akillerin boynu serde mi?
Ömrün kalanını öğüttü geçti.
Sümer'e uğrasa Nemrut sızlanır
Tatlıdan, şekerden, şerbetten evvel,
Dostluk şurubunu sunsun bu bayram
Kurbanlık görünen sur'et'ten evvel,
Mina sunağına dönsün bu bayram..
Birinci gün çocukların rüyası,
Nefes sebebisin, ömrümün varı
Hekimler göremez sızın çaredir
Yolunda tufandır alnımın teri
Kervanlar süremez izin çaredir..
Cebinde dolaşır, dermanın ismi
Olmadığın bir hayale tenezzül ettim
Başlığı, ortası, sonucu sensin.
Yokluğunda yaşayacak yeri keşfettim
Kenarı, kuytusu, dört ucu sensin...
Göründüğün yerleri ateşe verdim
Tüm varlığın üstü ey! insanoğlu
Kefine pul takmış Karun gördün mü?
Kimi yavan doyar, kimisi yağlı
Hakķın azığından Mahrum kaldın mı?
Herkes kuşanamaz insan postunu
Bize sevda uyar, sanma! bedenden
Sevgi Hakk'ın ilmi korkma bilenden
İçimde istifsin tükenmeyenden
Kanıma karışan sen değilmisin?
Varlığın metanet, yokluğun ağrım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!