Akşamın kızılı rengin verirken
Yüreğime akar akşam güneşi
Tazecik sevdamın tutup saçından
Yüreğime bağlar akşam güneşi
Aklım güneş batışında, ufukta
Kahve gözlerine hasret kaldığım
Davul-zurna çalar düğünün mü var
Çiçeksi yüzüne gamze olduğum
Davul-zurna çalar düğünün mü var
Yolum düştü yolunuzun üstüne
Saatler zamanı aratır oldu
Gönlünü gönlümde bulmam imkansız
Mutluluk tenhada vuslatsız kaldı
Aşkını aşkımda bulmam imkansız
Hasretin bağrımı kor gibi yakar
Yeter artık zulmün yeter
Düşman mısın söyle gönül
Sevgiliden ettin beter
Düşman mısın söyle gönül
Hep seni dinler yüreğim
Dört duvar ardında çile çekenler
Sayarlar günleri bitecek diye..
Kaderin emrine boyun bükenler
Sayarlar günleri bitecek diye..
Zindanı görmeyen özlem yok sanır
İnsanlar,
Kuşaktan kuşağa çoğalır gelir
Yükselir, alçalır zaman aktıkça..
Medeniyet kurar dünya üstünde
Yıkılanı siler, yeni yaptıkça…
Bu gece kimsesiz dünya aradım
Kendi nazarımda bulamıyorum
Sorarım kendime: Neye yaradım
Verecek cevabı bilemiyorum.
Büyüttüm yürekte gizli bir sevda
Beş yüz yetmiş birde güneş doğarken
Muhammed Mustafa nur ile doğdu…
Aydınlandı yer yüzü tan açarken
Muhammed Mustafa nur ile doğdu…
Açtı gözünü, babası Abdullah
Gözlerim açıkken bir dileğim var
İrfan yolu bulmalısın Türk Genci
Şu fani cihan ki, bize olmaz yar
Hak yoluna gelmelisin Türk Genci
Anadolum çaresizce ağlarken
Bilgiden, kelamdan yoksun olanı
Kendi nazarımda eşek sayarım
Kardeşi kardeşe düşman edeni
Kendi nazarımda dönek sayarım
Hakları gasp edip çifte atanı
Yüz yüze tanışmak kucaklaşmak nasip olmadı.
Ama gönlümüzün yüzde yüz beraber olduğunu biliyoruz.
İnşaallah reelede de buluşacağız.
Selam ve dua ile.
Testi içindekini sızdırırmış dışarı. Dizelerine sızan lezzeti hissedince kendisini okumaya karar verdiğimi ifade etmek istedim. Başarılarının daimi olmasını niyaz ederim.