Dağların yücesi sözlerim sana
Yare varam geçit ver Hasandağı
Büyüklenme, başın eğilsin bana
Yare varam geçit ver Hasandağı
Dumanın dorukta, bir hal mi oldu
Yaş geçende, yaşam damarlarından
Kan yerine, yağ akıtır insanlar
Roman olur, şiir olur sıradan
Yüzünde çizgiyi çizer insanlar
Çocuksu yıllarım gelir aklıma
Aksaray’ın mis kokuyor havası
Bağbana kurulmuş bülbül yuvası
Ervahta var Yetmiş bin evliyası
Hasan Dede, Ali Baba dahası…
Hasan Dede yatar Hasan dağı’nda
Şairlerin sevgisi kalmaz kâğıt üstünde
Yüreklere karşı bir oyun oynanmadıkça
Rüzgarlara salar özlemi, bulut üstünde
Yeterki karşılıklı kalp aşk dolu attıkça..
Aşkları gurbete yolcu ettirdik
Bakışlar hasrete dalar yavaşca
Taze tomurcuğu göze getirdik
Nazarlar dökülür solar yavaşca
Derinliği kutsal kıldık kalplere
Oturmuş kapı önüne
Saçlarını tarar yarim
Bakarsam eller sözüne
Kaşlarını çatar yarim
Üzerinde gezen gözdüm
Kimsesiz sokakta yalnız bir adam
Ağlıyordu. Kim o, neci acaba...
Peşinde de ürkek ürkek bir adım
Yürüyordu. Kim o, neci acaba...
Yaklaştım yanına, al al bir yanak
Aşıkların mekanında Hak sözü
Milyon kez damıtıp, demeye geldim
Çalım atan, düven çekmez öküzü
Yulara bağlayıp, yenmeye geldim
Dost bağından hisse aldım kırkında
Şu yalan dünyaya geldim geleli
Çile çeke çeke çıldırmışım dost
Kimi sevda dedi, kimisi deli
Yanlış el sözüne çıldırmışım dost
Ne yüksekte gezdim, nede enginde
Gözlerin kış uykusundan açınca
Çiçeklere bezen, çık da gel güzel
Kırmızı gül, beyaz gül mis kokunca
Kokusuna bezen, çık da gel güzel
Zer sarısı saçın boynunu eğer
Yüz yüze tanışmak kucaklaşmak nasip olmadı.
Ama gönlümüzün yüzde yüz beraber olduğunu biliyoruz.
İnşaallah reelede de buluşacağız.
Selam ve dua ile.
Testi içindekini sızdırırmış dışarı. Dizelerine sızan lezzeti hissedince kendisini okumaya karar verdiğimi ifade etmek istedim. Başarılarının daimi olmasını niyaz ederim.