Ayaklarım yılgın, acılar çeker
Beni yoldan eder sevda treni..
Gönlümün köşküne ayrılık eker
Beni yardan eder sevda treni..
Ayrılık garından koşar yarına
Yine bir telefon sesiyle kör-kütük sarhoş
Yine kadehlerde yudumlanan şarap oldum..
Sabahın erken saati ne sade, ne de hoş
Yine terk edildim, gündüzümle harap oldum
Kaf dağı aşınmış ayak izinden
Rengini kaybetmiş doruk Fazilet
Birkaç çakal yol gösterir tezinden
Çirkefe boyanmış doruk Fazilet
Yürekte kalmamış sevgi ve şefkat
Kardelenler sarmış gönül dağını
Tanrının sevdiği kul gülsün diye
Çift düğümle atmış yürek bağını
Ayrılık hasreti çekmesin diye
Okşadı yüzümü ince bir rüzgar
Gel dostum, közü sönmez ocaklarla
Gülsün aşımız, gülsün atan seninle
Dört koldan yurdu sarmış kucaklarla
Gülsün toprak, gülsün vatan seninle
Gittiğin gündüzdü, geldiğin gece
Kardeş kültüründe yalnız bir portre
Çerçeve yanıyor, ağlayan sensin
Sınırın nerede, ölçmüyor metre
Rakamlar kanıyor, ağlayan sensin
Kaybolmuş ezginin yanık notası
Önce selam olsun söze başlarken
Beyinde fikirler yeşermedi gör..
Hiç zahmet olur mu haber yazarken
Kâğıt hazır, kalem becermedi gör..
Dostum, sen gurbete çıktın çıkalı
Sorma dostum, yine bağrım yaralı
Fukara perişan, yoksul perişan..
Her tarafta sahte sözler sıralı
Mazlumu ezdiler, kullar perişan..
Yine kar yağmadı Hasan dağına
Korkmadan atıldım coşkun denize
Uzattım elimi, dalgalar meşgul
Yol alıp zamandan gelmişim göze
Tarota inanmam, nazarlar meşgul
Denize düşünce us'a sarıldım
İlmin dünyasına girdiğim andan
Sevgi değerini öğrettin bana..
Kalbe nakış nakış ilim dokurken
İlmek atmasını öğrettin bana…
Daim bağlı kaldın altı ilkeye
Yüz yüze tanışmak kucaklaşmak nasip olmadı.
Ama gönlümüzün yüzde yüz beraber olduğunu biliyoruz.
İnşaallah reelede de buluşacağız.
Selam ve dua ile.
Testi içindekini sızdırırmış dışarı. Dizelerine sızan lezzeti hissedince kendisini okumaya karar verdiğimi ifade etmek istedim. Başarılarının daimi olmasını niyaz ederim.