İçimde küçük bir umut var amma,
Yazsam mı, çizsem mi anlayamadım.
Umuda kapılmak kötüdür sanma,
Hep hayra yorsam mı anlayamadım.
Belki dünyaya huzur gelecek,
Hüzzam şarkıları söylüyor kuşlar,
Umut, sonbaharda dökülen yaprak.
Kışa kucak açıyor artık bahar,
Acı ile inliyor sanki toprak.
Duygular alemindeyim, dalmışım,
Ah kardeşim, dinle beni olmaz mı?
Onbeş yıldır ben güneşi görmedim.
Avrupa’yı sana nasıl anlatsam?
Onbeş yıldır ben güneşi görmedim.
Avrupa’nın soluk yüzlü insanı,
Ne seninle oluyorum,
Ne de sensiz kalıyorum.
İkisi de acı veriyor,
Hasretinle ölüyorum.
Aramızda mesafeler,
Yüreğimi aldım ele, gezerim,
Ne gören var, ne duyan var, vah beni.
Gözlerimle daldım, öyle süzerim,
Ne gören var, ne duyan var, vah beni.
Aşık olup, mecnun gibi gezeyim,
Sevda dağında senle,
El eleyim, göz göze.
Hafif bir yel esiyor,
Ilık, sesiz ve sakin.
Bir agaç aldındayız,
Sen, bir erik dalısın,
Sen, bir kiraz dalısın,
Sen, bir gül dalısın,
Baharla açan.
Ben ise bir çam,
Yağan karlar gibi,
Bembeyaz sevdam.
İçimi üşütüyorü buz etti beni.
Ruhuma bir örtü,
Örtülmüş amma,
Biliyormusun ne düşündüm?
Ya gözyaşlarının sesi olsaydı?
İçime akan ses dışa duyulsaydı?
Ne olur du? Nasıl izah ederdim Kim anlardı?
Bir damla yaş düşerken yere,
Hasta oldum yatıyorum,
Tek arayan Tuğhan abi.
Ateş ile yanıyorum,
Tek arayan Tuğhan abi.
Hatır gönül bilen imiş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!