Ey gönül sil yaşlarını ağlama
Seni üzenler de ölecek bir gün
Kalsın hesap kitap ulu divana
Yaradan huzuruna çıkacak bir gün
Varsın yaşasınlar kahkahayla neşeyle
Gece şehir e sarıldı
Lambalar sokaklara
Herkes derin uykuda
Mutlu uyanır sabahlara
Gözümde uyku yok
İçimde dinmeyen sızı
Madem geldim dünyaya
Benim de hakkım vardı
Mutluluk oldu rüya
Yaşamadım bir türlü
Hayat kısa yol uzun
Umudu yok sonumuzun
Gelme üstüme arkadaşım
Derdin ne diye
Bıçak açmaz ağzımı
Sorma boşuna
Kalbimle benim aramda
Olan biten hadise
Belki kader bana
Güler sanmıştım
Boş yere hayaller
Kurmak da varmış
Dağlarımda karlar
Erir sanmıştım
Hasret dolu kadehim
Özlem
Meze oldu bu akşam
Gözlerim hüzzam makamı
Döktürüyor yine
Dilimden çıkan zehir gibi sözlerim
Takvimler öyle söylüyor
Sokaklar Bayram diyor
Caddeler Bayram
El alem kucaklaştı
Sarıldı ana babasına
Öpülen el Bayram diyor
Bugün de dünyadayım anne
Bugünde kavuşamadım sana
Bugün de hasretim ellerinin sıcaklığına
Yine yüzümü süremedim
Gül kokan o gül yüzüne
Bugün de başımı yaslayamadım
Bu nasıl hayat
Bu nasıl kısmet
Nasibime çile
Gözlerime yaş düştü
Sıka sıka çenemi
Döküldüler dişlerim
Tuttuğum bütün dallar kırıldı
Bu nasıl dert bu ne biçim dünya
Deprem gibi dağlar üzerime yıkıldı
Bu nasıl çile bu ne biçim dünya
Ektiğim çiçekler görmedi bahar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!