Dün göz boyayıp çıkıldı karşımıza,
Donandı ülke afakı sık sık ışık.
Mızrak uzadı çuvala sığmaz oldu
Şimdi ampüller kırık kısık sıkışık...
Aslanlar gibi kükrediğine bakma,
Zoru görünce hemen çark eder, he der.
..
Söz özü öldürür, ağızdan çıkmaya görsün.
Sabır aşısı derman olmaz, yaşarken ölürsün.
Deryada boğulmaz kişi, bir damlada boğulur.
Kim demiş "olmaz", iri dağ iyi fare doğurur.
Kabullenir, bir noktada, cüceleşir dev aklın.
Kara iftirada kararır kalp, kardan ak saflığın.
Defile yaparcasına bak, tesettürlü çıplaklar
..
Ailemizin yaşama ve mutluluk kaynağı canlarımız, yavrularımız Aybike’me ve Ayyüce’me ithafımdır
Evimiz de; tatlı mı, tatlı iki kaçık
Biri hayalperest, diğeri ise uçuk
İstekleri; son derece net ve açık
Biri civciv ister biri kaplumbağa
..
AŞIK EMRAK'a (Cemil Cahit Güzelbey)
Senelerce uzak kaldım İl'imde
Gaziantep İli nasıl haber ver?
Şivesi, aksanı tam mı dilinde
İlin güzel dili nasıl haber ver?
..
Gürültüler var dışarıda
Sesler karışıyor kornalara
Suskun şehrin kulağına
Vuruşuyorlar dalgalarla
Motor sesleri bir tarafta
Korno sesleri bir tarafta
İnsanlar koşuşturmakta
..
GÖZLEM.
Gözlemledim insanları bir müddet
Kendini merkez de göreni gördüm.
Şube sayıp başkasını pür hiddet;
Âlim e nasihat vereni gördüm.
..
92] 1950'de gereği gibi üretip refahı dağıtamayan siyaset, önce el değiştirecek, sonrada halktı sosyal söylemlerle toplumsa olmaz biçimde, laiklikler aleyhine, eksen değiştirecekti. Bu uğurda kendisinden önce açılan yolun kapılarını, sonuna kadar açacaktı. Türk siyasi tarihinde tek partili döneme son verişle önemli bir yere sahip iken, değerli politikaları olmamamakla, kendisinden önceki partinin 1946’dan beri başlayan, sosyal bocalamaların ekseninde, netlikler sağlayışla kendisinden önceki eksen kaymalarına başlamış güncel gidişatından liberal olmanın dışında pek bir farkı olmayacaktı.
Serbest irade ile geleceklerse de içte ve dışta serbest irade ve politikalar oluşturamayacaktı. Elbette kimi küçük nazımları başlatacaklardı. Karma ekonomiden dönüş bu dönemin özel yatırımcı teşvik ve liberal politikaları ile başlayan yerleşimler, bu günkü yapının temelleri olacaktı. Hem aşırı dışa bağlı borçlanacaktı, hem bunalıma girecekti.
Hem de özgürlükçü olduğunu söyleyerekten, iktidar olacaktılar. Hem de, özgürlükleri kısacaktılar. Üniversiteler kaynayacak, gazeteciler aydınlar, öğretim görevlileri içeri tıkılacaktı. Halk cephelere bölünecek, radyolarda vatan cephesi üye kayıtları ve duyuruları okutulacaktı. Zulüm inşa olurken, kendisini böyle; gövde gösterileri ile gelişirdiler.
Bilimsel değerler, üniversite profesörlerinin sırtında tu kaka edilecekti. Kendisi kara cüppeli (din softası) gibi davranan siyasetlerin, topluma vereceği ne olacaktı ki? Çapsız politikaların saldırısı, muhalif aydınların üzerine olacaktı. Bu meyanda siyasetler, öğretim üyelerini, ve profesörleri vurun abalıya, yapması üzerinden; bilim adamlarına ve yargı heyetlerine olan tahammülsüzlüklerini ve tüm siyasi açmazlarının kinini; 'kara cüppeliler' diye dışa vuracaktılar. Böylece halkın gözünde aydın tavrı diye bir şey kalmayacaktı. 'Toplum halklaşacaktı'. En büyük hata ve yanlış buydu. Bu tahammülsüzlükle, öfke nöbetlerine girilecekti. En yetkili ağızlarca, aydınlar, bilim adamları ve yargı otoritesi; 'kara cüppeli papazlar' diye aşağılanma ile yaftalanacaktı.
..
Sürgün
Bir kentin kıyısındayım
Akşam
Kanlı bir gül saçlarımda
Bütün yüzlerde o bildik taşralık
Bir soluk öncesi ayrılık
..
Yok;
Okumayacağım bundan kelli
Ne bir gazete manşeti
Okumayacağım artık
Arta kalan haberi
Ne de sütun köşesi.
..
İki damla gözyaşı kalbime dokunur
Aklımı, irademi yakar kavurur
Akıl tutulmalarına karşı aklım durur
Hangi nedenle olursa olsun
Çocukların, mazlumların gözyaşı dursun
..
Yolculuk dünde kaldı
Yolculuk bulut üstü hattaydı
Yukarıdan baktım aşağılara
Her şey sütliman aşağılarda
Bulut üstü pırıl pırıl hava
Sekiz dokuz saatlik yolcuklar
İndi bindi kırk beş dakika
..
Son günlerde siyaset--aldı başını gitti.
Yeniler zor durumda--eskiler öne geçti.
Siyasetçilerimiz--gerçekleri görmüyor.
Gelir dağılımında -adaletli olmuyor.
Turban icat ettiler--dinin icabı dıye.
..
Size şüpheyle baktık-tanırız soyunuzu
Karıştırıyorsunuz-terk edin huyunuzu
İnadım inat deyip-ortaya laf attınız
Düşüncemiz kesindir-sizler toptan battınız
Ermeni Yunanlılar-sizi gidi arsızlar
Soytarı kılıklılar-dünyadan habersizler
Derhal akılı başa-toplayarak vazgeçin
..
Şist… Dikkat! Cambaz
İki cambaz bir dalda oynamaz.
Elbet birinden biri düşer.
Düşen de sen olursun.
Senin kalbin saraya benzer.
Yani odası çoktur.
Saymakla bitip tükenmez.
..
Yerin dibinden verilen körüklü yaşam,
Karanlıklardan, ışık ürettiğin madenden.
Bilmez çok kimse neler çektin sen.
Ama bilir kaleminin şairin önsezisi …
Yazarın cümleleri fark eder ve dillendirir …
Spatulasınca oynak fırça darbeleri
Onun, ressamın, paletten tuvale …
..
Uzun zamandan beri sorun olan işsizlik ülkemizde yatırımların azaldığı, iş alanların daraldığı,
İnsan gücünün yerine makine gücünün aldığı bunların sonuncunda işsizliğinde arttığını üzüntüyle
görmekteyiz. Bu sorunun çözümü için her yurttaş gibi alternatif aramak gerekmektedir.
Türkiye’nin yüz ölçümü rakamla 780576 km’dir. Son sayımlara göre 73 milyonun üstünde
bir nüfusumuz vardır. Ortalama bir km kareye 12 kişi düşmektedir. Kadastronun geçtiği, imar planlarının
gerçekleştirildiği ve tabu sicilinin tamamlandığı arazinin toplam miktarı 66 335 km dir. Devletin mülkü
..
Gardaş ne haber var bizim oradan?
Hamlar olgunlaştı, çiğler pişti mi?
Söz eyleme ayrılıktan, yaradan,
Yüreklere birlik aşkı düştü mü?
Bulundu mu bütünlüğün çaresi?
Düzeldi mi küskünlerin arası?
..
Bugün kaos Suriyedir.
Yarınsa kaos İrandır.
Uykudan başını kaldır.
Bu emperyalist plandır.
Elden gidecek Anadolu.
Bu iki yüzlü çirkin politika.
..
Benim senle derdim yok, sahi niye olsun ki
Ha şarklısın ha garplı, haddini bil, o yeter
Göklerde dalgalanan, hilal, öyle mabet ki
Gözünü oymak için, bir yan bakışın yeter
Bakma aşk meşk üstüne şiirler yazdığıma
Bazen duygusallaşıp, bazen ağladığıma
..
Yine bir seçim dönemi geldi, geçiyor,
Seçim meydanları birden dolup taşıyor,
Partiler hep den kıyasıya yarışıyor,
Haydi! Haydi! Türk Milleti sandık başına,
Seçtiğin vekiller gelecek işbaşına.
Her şehir, mekânda konvoylar oluşuyor,
..