Eğer dost ırmağın gözün ararsan
Serçeşme'den gelir suyun durusu
Ali Muhammet'tir Muhammet Ali
İkisi de bir elmanın yarısı
Ali'm engür ezdi kırklar da içti
Bin cefâlar etsen almam üstüme
Gayet şirin geldi dillerin dostum
Varıp yad ellere meyil verirsen
Kış ola bağlana yolların dostum
İlâhi onmaya yardan ayıran
Böle midir sizin ilin töresi
Hele bir yol safa geldin, desene
Geçer bu güzellik sana da kalmaz
Hele bir yol safa geldin, desene
Öl dediğin yerde ölürüm , derdin
Allah Allah desem, kalksam yürüsem
Acap şu dağları aşamam mola
Boz atlı Hızır'ı yoldaş eylesem
Varıp efendime düşemem mola
Sevdiğim, bağında güllerin gonca
Ötme bülbül ötme şen değil bağım
Dost senin derdinden ben yana yana
Tükendi fitilim eridi yağım
Dost senin derdinden ben yana yana
Deryadan bölünmüş sellere döndüm
Hızır Paşa bizi berdar eyledi
Kesti kollarımı kızak bağladı
İşiten muhipler hep kan ağladı
Açılın zindanlar pire gidelim
Kalenin kapısı taştan demirden
Cem-i çiçeklerin hası
Ağ gül ile kırmızı gül
Deli gönül eğlencesi
Ağ gül ile kırmızı gül
Demi demi şirin demi
Ağlayı ağlayı durma karşımda
Dost beni gönder de var andan ağla
Kirpikleri top top etmiş kaşında
Dost bizi gönder de var andan ağla
Dostun zülüfleri bölük bölüktür
Alemlerin serverisin
Ah Hüseyin, vah Hüseyin
Şehitlerin serdarısın
Ah Hüseyin, vah Hüseyin
Hasan, Hüseyin'in yari
Yürü bre Hızır Paşa
Senin de çarkın kırılır
Güvendiğin padişahın
O da bir gün devrilir
Nemrut gibi Anka n'oldu
"Şu ellerin taşı, hiç bana değmez,
İlle dostun bir tek gülü yaralar beni !"
Kalleş hızır
Breh breh