Türk yazar.
Tülay Tuna ile makine mühendisi Etem Mağden’in kızı olan Perihan Mağden, 1960 yılı İstanbul doğumludur. Eğitimini, sırasıyla 1971'de Maçka İlkokulu'ndan, 1976'da İngiliz Kız Ortaokulu'ndan, 1979'da Robert Lisesi'nden ve 1983 yılında ise yüksek öğrenimini yaptığı Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden mezun olarak tamamlamıştır. Uzun yıllar köşe yazarlığı yapan Mağden'in altı romanı, köşe yazılarından oluşan pek çok yazı kitabı ve gençlik döneminde yayınlanmış şiirlerinden oluşan iki şiir kitabı vardır.
1994 doğumlu bir ...
Akıl dişim çıktı.
Şimdi kendimden çok rüyalarıma güveniyorum.
Tepsilerde sunduğum ruhum, bir
sundurmanın altında istirahatte.
Yağmurlar, sivri pabuçlar, kötü mektuplar
Senin gözlerinde iyilik kuşları varmış
Hepsini vurmuşlar
Çiçekleri sevdirmemişler sana
- Anan çiçeklerini sular sabahtan akşama
Baban elde tüfek mimoza bekler
Kadifeler giydirmişler örneğin
Ben sana ağzını açma,
Kuşları yutma
Demedim mi
Kanat çırparlar içinde
Yorulursun.
Bu kuşu şimdi uçuracağım
ben bile boyalarını takmış olsam.
Seninle yapmak istediğim herşey
kursağımda kaldı.
Artık yepyeni bir çinseddinde dengede
Osman ben ne fenayım bilemezsin
İçki bardaklarıyla öpüşüyorum,
bi de erkeklerle
Boyalı bir güvercin gibi süzülüp gecenin içine
Sana kancıklık ediyorum
Gözlerin Topkapı çarşısı gibi be anam
İçine girince bi kalabalıklaşıyorum
İte kakıla varıyorum orta yerine
Alacasına bulacasına afallıyorum
Adımı söyleyişin var be anam
Ecinni taifesinden olanlar
bilir: hastalığımın adını
Göz Kararması
Kemiklerin eriyerek sallanıyorsun
Danssss pistinde
Risksiz cenabet
Bu tahta masa çok bana
Yaşamalar dökülünce izz kalır.
Nasıl bulaşır ketene günün kiri
Polyesterden biçmeli giysilerimi
Geçmiş maketlerini yakan
midesi sıkça bulanan biri için
Açan güller, kaçan güller siz ki inanana açmayın da. Hıdrellezde
bir çingene gelir de gider. Gitmeler gitmeler. Mavi boncuk
dizmeler. Şıkır şıkır paralar. Bugünde mi gidende. Bir garip çin-
gene. El düğünlerinde parayla şarkı söyler. Balık kuyruğundan da
ayakları - Gidemezdi yerlere. Hıdır baba. Var mı baba. Herkesi
yalnız ko da. Al götür. Nereye. Gül ağacının dibine. Küçül küçül
Çizgilerle gidiyorum bu gece,
çizgilerle geliyorum
Bir balık göz oluyor,
sinsi sinsi sırıtıyor bir diğeri
Bir el şahlanıyor yanıbaşımızda
Kan kesmiş diğeri, rengi:
Çok mükemmel yazmışsınız elinize kaleminize yüreğinize sağlık