Kalpte tertemiz hislerle örülmüştür
Maddi arzudan uzak, sevgi ipeği ile işlenmiştir
Gerçek aşığın sevgisi kalbinde kabedir şüphesiz
Ölmeyen aşktır bu, daima sever endişesiz
Gönlünün gıdasıdır bu sevgi artık
Anasız yavru bir kuş gibi
Geçti çocukluğum halbuki
Büyüdüm baba şevkati altında
Göçebe kuşlar gibi akraba yanında
Dolaştım durdum her yuvada
Koyulaşır bazen morlaşır sessizce dağlar,
Elbise değiştirir sanki bu haşmetli dağlar,
Duman bürür başlarını gizlice ağlar,
Görünüşü yüce kalbi yalnız ulu dağlar...
Yoları uzatan sevgiliyi ayıran dağlar
Fırtınalı bir gün seyrediyordum denizi sahilde
Kudurmuş bir aslan gibi köpürüyordu bu yerde
Yüzü kararmıştı hiddetten
Beyaz kopükler saçıyordu şiddetten
Fırtınayla boğuşuyordu kızgın deniz
Kendimi yalnız hissederim ben akşamın alacasında
Düşünürüm geçmişi geleceği gönlümün karanlığında
Sanki kainat dinliyor kendi kendini
Kalbim gibi sakin etrafın sakinliği
Bir ok kadar delici bir ateş kadar yakıcı sevgilim
Beni titretiyor ürperme ile gel bakışlarınla sevişelim
Ruhumu aydınlatan bir nur gibi bakışların
Benliğimi eritiyor damla damla ruhuma akışların
Bir meltem rüzgarı kadar okşayıcı bakışların var
Bekledim gönlüm gibi ısısız şu sahillerde
Bir gün gelirsin diye umdum bu sakin yerde
Sular gece gibi kararmıştı güneş batıyordu uzaktan
Seni bekledim saatlerce böyle
Gönlümü kurtaramadım bu tuzaktan
Nasıl unuturum ben sizleri hatıralarım
Beni maziye döndüren en tatlı anlarım
Unutmak istesemde sizleri ben,
Bir hayal olup gelirsiniz teker teker
Sizleri anmakla saadet,duydum, üzüldüm, ağladım her sefer
ŞİKAYET
Haber çıkmadı hemen ondan hiç
Kalbim dolmadı yine sevinç
Üzgün gönlüm ümitsiz
Orta asyadır türklerin ilk yurdu
İlk atılmıştır burada türklerin tohumu
Yetişmiştir tarihe şanveren bir ordu
Kaplamışlar böylece hep sağı solu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!