Günaydın yine bir pazar sabahından
Resmi tatili olmayan bir hasretten günaydın
Sokak simidi var senin sevdiğin gibi en yanığından
Sevmeyi beceremediğin yanık yüreğim de burada
Çayın aşkıyla oturduğumuz sofra da
Aynı yerinde duruyor senin bardağın da.
Adı hep hasret çıkıyor üst sağ resimdeki ünlünün;
..
SEKİZ BIYIK
(Monolog)
Veli BİLİCİ(*)
(Perde açıldığında; 12-12 Yaşlarında bir erkek çocuğu bir elinde olta sopası ve diğer elinde su kovası ile yavaş yavaş sahnenin önüne-seyircilere doğru ilerler ve etrafına baka baka konuşur)
..
Aklıma geldi sigaramı yakıp
Nöbetci sandalyesine oturdugum zaman
Farkettim ki çok yorgunum
Bedenen fikren ruhen çok yorgun
Bir nefes sigara üfledim
Pazar yerinde çadırların üstüne
Bu gün pazar ne yapmak gerektiğini düşündüm
..
Yar saçların deste deste elimde
Gezdirdim gezdirdim yel aldı gitti
Türkülerin beste beste dilimde
Yazdırdım yazdırdım tel aldı gitti
Hasret benim sağ yanımda yatarken
Dertli bülbül yaz baharda öterken
..
Bugün günlerden pazar,
Ayrı bir yalnızlık taşıyorum üstümde,
Dekoltesiz,buruşuk
Simsiyah..
Ölmüş bir kadının yasını tutar gibiyim
Sesim de çürümüş bir cesedin rengi,
Sensizlik..
..
Kurulmuş bir kirli pazar,
Zehir sunar azar azar,
Çirkininden mezar kazar,
Sonra suçu sana yazar...
..
GENÇLİK bir kuş misali uçtu gitti elimden
YAKALAYAMADIM
YAŞLILIK çul çaput misali elimde kaldı bir pazar bulup
KURTULAMADIM...
..
hava soğuk mu soğuk,
yer; kar - toprak bulamacı,
pazar yerinde
yedi yaşında bir çocuk.
çamur içinde ayakkabıları,
biri de yırtık.
üst üste giymiş
..
Ne pazar esnafıyız, ne seyyar işportacı,
Parça bölükçü değil, bütüncü toptancıyız.
Biz sade müslümanız, ne hocayız ne hacı.
Çoğunluğun içinde garib bir yabancıyız...
..
Erenlerin Lal-ü Gevherdir Yükü,
Pazarı Muhammed Tezgahı Ali,
Analım Bizlerde Masum-u Pakı,
Onlardır Pazarın Kurulan İli,
Pazara Girenler Kalmaz Nasipsiz,
Hiç Olurmu Canlar pazar Muhipsiz,
..
“ANA” Adlı Romandan Cümle Derlemem:
BİRİNCİ BÖLÜM
/ Vücudunun, elbisesinin temizliğine pek çok dikkat etmeye başlamıştı! . Davranışlarına daha çok incelik gelmiş, görünüşte daha sade, daha yumuşak olmuştu! . / Odasını kendisi süpürüyor, / karyolasını kendisi düzeltiyordu! . Her işinde sessiz sedasız, gösterişsiz / işini azaltmaya çalışıyordu! . /
{ Kitap Adı: ANA Kitap Yazarı: Maksim GORKİ – Kitap Yayınevi: YALÇIN YAYINLARI / EKİM / 1994 – Çeviren: Nahit Teoman ERGİN - Sayfa: 026 – Cümle Derleme Çalışması: Kemal KABCIK – ANTALYA - 29 Mart 2015 Pazar 14:17:40 }
..
Doğru tektir diyerek çıktım zorlu yollara,
Yayıldım kuzu gibi vadilere,dağlara,
Zaman dairesinde,çeşit çeşit çağlara,
Hak ilahi nizamı pazar kurdum alan yok.
..
Bir selam vereni bile tanırsın şu âlemde.
Sana can vereni nasıl silersin bir kalemde.
3 Nisan 2005 Pazar, Kartal-İst. 05.59 *3+3+2+3+1+3
..
Pazar gunu dort rekat namaz kil her rekatinda bir elham bir amener resulu okuyarak namazi tamamla bu namazi kilan hiristiyan erkek ve kadinlarin sayisinca o kisiye iyilik yazilir ve o kisiye bir peygamber sevabi ve o kisiye bir hac ve umre sevabi verilir ve her rekatina karsilik bin namaz sevabi yazilir ve namazda okudugu her harvfe karsilik ona cennette miskten sehirler verilir kaynak ulumittin gazali
Kim yatmadan once tekesur suresini okursa bin Ayet okumus gibi sevap kazanir hz ömer
Kim yapamadigi guzel islerin sevabini kendisi icin isterse sabah ve aksamlari rum suresinin 17 ila 19 cu Ayetlerini okusun sabah okursa gunboyunca kendisi icin yapamadigi guzel islerin sevabi o kisiye yazilir aksam okursa o kisiye gece boyunca yapamadigi guzel islerin sevabi o kisiye verilir ravi ibni abbas
..
Yarın pazar
Söyle bana ne yazar
Çoktan unutmuştur beni çoktan
Ellerinden bir başkası tutmuştur
Her istediğini yapar şimdi
Neşesi yerinde gönlü hoştur.
..
Kitap tanıtımı (7 Hariç – Bir Fizikçinin Ötekini Arama Denemeleri) Ayrıntı yayınları
Bir erkeğin en önemli yeri neresi? Bilinç altının beyni. Yani penisi. Üçbeş arkadaş beraber giderlerken, birinin penisi önüne düşüverse, eğilip almaz dokunacağı için erkekliğine… Dudaklarını kıvırarak, tükürür gibi bakar ona… Tek başına öyle hiçbir işe yaramaz…
Bütün ve parça ilişkisini anlatabildim mi bilmem… O alet vücudun bir parçası, tek başına bir anlamı yok…
Bir kitabın, bir romanın, öykünün bir parçasını okumak da öyle… Bir konferansta Gediz Akdeniz’in ‘’7 Hariç’’ başlıklı kitabını almıştım… Otuz sayfa kadar okudum, kendimce pek kayda değer bir şey bulamadım. Bir köşeye attım. Bir daha açmayacaktım kapağını…
İki gün evvel de baktım okuyacak kitap yok… Mecburi tekrar o kitabı ele aldım. Okumaya devam ettim. Okudukça onda felsefikanın tadını hissettim. Okuyanlar bilir. Bahçıvanların damla su vermeleri gibi mi desem, yoksa hekimlerin serumu gibi mi desem… hayatla fiziği öyle birbirine sarmalamış ki tadına doyulmaz olmuş… Nefis bir kitap…
‘’… Pisalı Galileo sallanan tahta şamdandaki melek oymaları, hava sürtünmesini ve havanın kaldırma gücünü düzen adına yok saymıştı. Bunlar şamdanın sallanmasındaki düzensizliği oluşturuyordu. Düzensizliğin içinde azları yok ederek düzeni arama Newton’un bulduğu matematik teknolojisi ile formülleşmişti.’’
..
06 Aralık 2012 Perşembe 06:22:07
“YALNIZLIK” Adlı Romandan:
Bir Pazar sabahı / yemek odasının güneşli cumbasında, sükunetle oturuyor, kahvaltı ediyorlardı. Dışarıda gelin gibi tertemiz bir bahar öyle güzel bir gün hazırlıyordu ki / üzerine bal sürülmüş kızarmış ekmeğini taraçada yemek için, içinde şiddetli bir arzu duymuştu! . / Sabahın o erken saatinde havanın serinliğini ileri sürerek / neşeli günlerinden birindeydi! . / Gazetesini okuyordu! . / Cesaretini topladı ve devam etti! . / Süratli ve insana heyecan veren / maçlarına / şehirlerin takımları iştirak edermiş! . / Sakinleşti! . / Dudaklarında bir tebessüm! . / Yemekten sonra da bir saat istirahat edersen… o zaman bir çaresine bakarız! . / Sevinç içinde yerinden fırladı; zıplayarak / çok teşekkür ederim, diye haykırdı! . { Kitap Yazarı: A.J. CRONIN } (06 Aralık 2012 Perşembe 06:30:01)
..
Biz sevdamızı pazar da sergi açarak satmadık
Bizim de limanımız var elbet,sevgimizi toptan satmadık
Biz kalbimizi kasap da tezgaha koyarak açmadık
Bizim de sanatımız var elbet, adamlığımızı kökten kaybetmedik...
..
Bence herkes uyusun. Bence ben de uyuyayım. Bu şehir uyusun. Milyonlarca yalnız insanı neden aynı yere toplarlar hiç anlayamadım. Bu sokak lambalarının hepsini patlatmalıyım. Karanlık olmalı. Dışarı çıkmayalım hiç. Uyuyunca geçiyor olsa ne iyi. Eskiden bahçesi olan bir evimiz vardı bizim. Geceleri kirpiler çıkardı meydana. Ok falan atmazlardı. Eskiden uyumayı hiç sevmezdim. Arkadaşlarım vardı. Bilye oynardık. Enflasyon diye bir şeyden bahsederdi televizyon. Biz pazar sabahları kovboy filmi beklerdik bir koca hafta. Şimdi boş ver uyusun her şey. Tam burada güzel bir küfür edebilsem ya. Söylediklerimi yeraltı yapardı. Ah siz sokağın nobranlığını alırken masumluğunu göremeyen ya da hiç bilmeyenler. Siz de uyuyun artık. Tüm bu rezillik uyuyunca geçiyor olsa ne iyi.
..
“ANA” Adlı Romandan Cümle Derlemem:
BİRİNCİ BÖLÜM
/ Arkadaşlarından bir doğramacının yaptığı bir sıra rafın üstünde kitaplar çoğalmaya başladı! . Gitgide oda hoş bir görünüş alıyordu! . / Çoğu zaman annesine “siz” diye sesleniyor, onunla konuştuğu zaman hep “anne” kelimesini kullanıyordu! . / O bu sözlerde bir tokluk, bir ağırbaşlılık buluyordu! . / Kendi kendine düşünüyor! . /
{ Kitap Adı: ANA Kitap Yazarı: Maksim GORKİ – Kitap Yayınevi: YALÇIN YAYINLARI / EKİM / 1994 – Çeviren: Nahit Teoman ERGİN - Sayfa: 026, 027 – Cümle Derleme Çalışması: Kemal KABCIK – ANTALYA - 29 Mart 2015 Pazar 16:39:10 }
..