PAZAR ÇALGICILARI
Pazar kalabalık
Bir ilkbahar güneşi koparmış zincirini
Gölgeler korkmuş heybetinden
Ayaklarım ayaklara basmamaya odaklı
Gözlerim domateslere takılmıştı ki
Pazarcının haykırışı arasına bir ses sızdı
“Bu parça güzel arkadaşın için! ”
Fıtığı kudurmuş boynuma aldırmadı başım
Dönüp baktım
İki çalgıcı
Birinin elinde saz
Org çalan tasdik eder gibi baş sallamakta
Parmaklar mı başa uyar, baş mı parmaklara belli değil?
Nağmeler dökülüyor saz çalanın dudaklarından
Ekmek kokuyor
Yağ kokuyor tuz kokuyor
Yanık kokuyor nefesleri.
Güftesinden farklı tonlanıyor sözler
Hasret taşıyor gün ışığına
Umut taşıyor
Ezgiye tutam tutam da aşk bulaşıyor…
Sonbahar kızılının hükümsüzlüğünü görüyorum gözlerinde
Beyazı, yeşili bilmiyorlar
Karanlığı bile göremiyor bakışları
Devamlı bir renksizliği deliyor
Kirpiklere erişemiyor dokunuşları.
Eline ve kulağına paylaşmışlar dünyayı
Hatırlıyorlar mı soramadım
Gördükleri renksiz rüyayı.
Delikanlı omzuna uzatıyor kolunu yanındakinin
Kızın gözlerindeki hayret parfüm kokusuna karışıyor
Baktım etrafıma ilk pazarları gibi değil
Kendime seslendim mırıltıyla:
“Demek insan merhamet dilenmeyen
Kör pazar çalgıcılarına da alışıyor! ”
Şarkının bedelini bırakıp eskimiş kutuya
Ulaştım hatıralarımda caddede yürüyen beyaz bastonluya
Tam kenarındayken dipsiz bir kuyunun
Güçlü bakışlarıyla yakalayıp
Çıkarmıştı hayatın tam orta yerine
İlmiği çözüp
Urganı vermişti elime.
Kayıt Tarihi : 17.3.2009 02:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Güçlü bakışlarıyla yakalayıp
Çıkarmıştı hayatın tam orta yerine
İlmiği çözüp
Urganı vermişti elime.
Her insanın bir şekilde ekmek kavgası var. Çok etkilendim şiiriniz okurken. Kutluyorum Başarılarınızın devamını diliyorum.
TÜM YORUMLAR (2)