Görmediğimiz bir rüyaya gözlerimizi açıyoruz,
Etraf ten rengi ve biraz da kar,
Sis çökmüş bir dağın tepesine,
Biz yamacından evvel oradayken.
Sana zahmet bir sigara uzatır mısın,
Kavuşamamanın tadı da vardır bazen,
Camdan gördüğün çiçeği koklayamamak gibi,
Tatmadığın yemeği düşlemek gibi,
Duymadığın müziği söylemek misali.
Kavuşmak bazen filmlere mevzu bahisdir,
Mutluluğu avucununu içinde sakla,
Çünkü bir daha bahar gelmeyecek.
En çok sevdiğin şeye tutun,
Zira zaman bir daha dönmeyecek.
Cebindeki gitmeleri derhal yere bırak,
Kimseler benim kadar kıymetini bilmeyecek.
Elden ayaktan düşürmesin,
Derdi yaşlılar
Sanki otobüste ayakta kalıyorlarmışçasına,
Her gün tüm dünyayı sırtlarmışçasına,
Fakat bir yerden sonra ölüm de nimettir,
Çünkü yaşam eziyetidir insanın,
Gittiğin topraklara bahar gelsin,
Karşındakilerin yüzünden nur eksilmesin,
Mutlu edecekse seni,
Sensizlik bana pranga olsun,
Yeter ki mutlu ol.
Zaruretimdin benim,
Bakışların bahar getirdi hayatıma,
Her görüşüm tekrar ilk gibi olsa,
Tenin aydınlattı içimi,
Ankaranın kışı bile yanında mat siyah.
Söylesene hangi evreni bırakıp geldin,
Maktülünde bıçak en sonunda karnı deşer,
Tutulan dilekler bir kelebek misali göğü deler,
Hayaller gerçeğe karışır,
Ya kabustaki zebani ya da rüyadaki huri misali.
Bakmayın öyle suratıma,
sadece bir kromozom fazlayım.
Korkmayın bir şey yapmam sizlere,
sadece bir kromozom fazlayım
Çekinmeyin Benden,
sadece bir kromozom fazlayım.
Hiç bilmediğimiz kelimeler sıyıracak kulaklarımızı,
Uzaklar yakın olacak,
Yakınlar uzak..
Kurduğumuz imgeler dünya olacak,
Yıkılacak başımıza,
Nefessiz boğulacağız derin sularda,
Solcuların evinde balkon olmaz,
Keşfedemezler gökyüzünün bin bir tonunu,
Otururlar evlerinde,
Hep bir kin ve hasetle.
Özenirler kuşlara, zeytine;
Beyazdan kahverengine çalan yüzünde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!