PALETE VURAN IŞıKLAR Şiiri - Necdet Arslan

Necdet Arslan
1352

ŞİİR


92

TAKİPÇİ

PALETE VURAN IŞıKLAR

Cebelleşen ayazlar,içinden çıkılmaya çalışılan kısır döngü
Yeşilin tüm tonlarını sağan bahar
Melankolik boyutlarından öte başka gerçek
Bir derinlikten sızan delikanlı umut

Parlaklık ve çıkış
Altının çizilmesine gün sayan muştu
Akışkan dokunuş
Yeni diriliş en büyük rüyalardan süzülen
Şol ışkınların özgürlüğüne doluşan kan

Minik ve yumuşak milyonlarca ak güvercin
Ölüler tarlasını süren karasaban
Çelik kapıları kıran pulsuz şifreler sağanağı
Bereket hareket
Şifa reçetesi beşiklerin / eşiklerin…

Rengarenk bir yelpaze
Oy’larla dolu dolu
Balkon deliliklerinin üstüne yıkılacak kocaman sur

Yıldız yıldız parlaklık
Kınalı avuçlarla dağıtılacak bereket
Parıldayan türkülerin can bulması alınlarda
Sonsuzluğa yürüyen yazgı

Yüzeyine ferahlık yayılan dualar
Yani kurtuluşu mahzenlere tıkılan
Pıtrak pıtrak gün ışıklarının

Ne korku ne aşksızlık
Kabuğunu çatlatan bir tohum yani
Yırttığı yerden toprağı
İşte menekşeler işte erik dalları işte dalga dalga
Billur deniz

Dağılıyor dört bir yöne çocuk gülümsemeleri
Değiyor sıcaklığına teslim olacağımız bütün yerlere

Bizi bize getirecek yeni zaman
İğde dalları arasında huzurlu pınar
Suları aşka aşkla karışan …

onaltımartikibinondört

Necdet Arslan
Kayıt Tarihi : 17.3.2014 20:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İbrahim Kavas
    İbrahim Kavas

    doğuş, varoluş. çatlayan tohum, beliren umut, karanlığı ışıtan ışık. korkuyu yenmek, umutsuzluğu terk etmek,gülümsemenin sıcaklığı. Yazgının, sonsuzluğa güneş ışıklarıyla yayılması. Ne güzeldi dizeler, ne kadar anlamlı. Emeğine, yüreğine sağlık.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    İstibdadın resmini çizenler önce korku ve endişeyle, giderek tiksintiyle yer etmişlerdir belleklerde...
    Hangimiz, 'engizisyon mahkemelerinin mahkum ettiklerinin' infazını resmeden o ilkel makineye iğrenerek bakmadı, tarih kitaplarında? Bir başın gövdeden ayrılıp, 'insanın düşüncesinden dolayı', zalim düzene başkaldırısından dolayı katledildiğini, o başın tepside kral ya da kraliçeye sunulmasından daha keskin ne ifade edebilir ki?
    İşte bütün mesele burada yatmaktır...
    'Düşünüyorum, öyleyse varım' diyen bilim ve bilim adamları bir tarafta... Dini kullanan ve onu silah yapan teokratik diktatörlükler, iktidar hırsıyla yanıp tutuşanlar diğer tarafta...
    Özgürlüğü, eşitliği, adaleti ve aydınlığı savunanlar bir tarafta; insana hükmederek zenginleşip, sömürenler ve onların kulları bir tarafta!
    Bir tarafta 'İNSAN', diğer tarafta 'TİRAN!'
    Bir tarafta uygarlık, diğer tarafta feodal karanlık!

    Tarih, sürekli bir biçimde işte o 'tarafların mücadelesinden' ibarettir..
    İnsanlık tekamül edip, medeniyet denen o ışıklı yolda ilerlemiş ise, önüne çıkan baskı ve zulüm düzenlerini yıka yıka bu günlere geldiği içindir...
    Ve bu ilerleme kesintisiz sürecektir! 'Suları aşka aşkla karışan pınarlar' asla kurumayacaktır...

    Tarihi tersine çevirmeye kalkan aymazlığı, yobazlığı, baskı ve talan dönemini işleyen, oradan çıkış umudunu yeşerten şiiri ve değerli dostumu içtenlikle kutluyorum...

    Cevap Yaz
  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı

    Her gidişin bir dönüşü
    her kışın bir baharı ve
    her gecenin bir neharı
    olurmuş.. Evet üstadım
    beklemek ümit demek.
    Rüzgârlar, kar yağmur
    çamur vesaire hep tohumların
    istidatlarını kamçılayıcı
    şeyler. Bir gün buyurduğunuz
    gibi huzur ırmakları gönlümüze
    akarak serinletecek ve bekliyoruz
    Hocam Çok hoş ifadelere rastladım.
    TEBRİKLER VE TAKDİRLERİMLE
    SAYGILARIMI SUNUYORUM

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Necdet Arslan