Yılların ökçesinde dizisiyle pabucu damda izleri
İngiltere’nin pabucunu yeni yetme Amerika fırlattı
İmajıyla da güçlü majesteleri hanımefendi sonrası
Umarım seyri olmaz içler ürperten felaket odağı
Amerika’nın pabucu Avrupa’nın elinde kaz ayağı
Hı de sen, hık eder soyunur da, Yahudi duruyor tıkacı
Almanya olabilir her yerde, sarsılırken batıklığı
Uşaklıktan usandırılan bir hizmetçilik izlerinin yılları…
Yahudi Allah, Arap şeytan pabucu, niye hep şer sulağı?
İki cambaz bir ipte oynamaz, belkilerin sanki bunaldığı
Dünyayı üşüten yüreklerce, dayanışma ağlatan sayısızlığı
Onların olsa ne siler, olmasa ne yazar pabuçları ökçede…
Kurban olduğum Asya doğ artık doğ aşk varlığını!
Sana uygarlık bel bağladı, onuru sana yanıyor aşkını
Hadi! Ses ver! Bekliyor toprağı kor almış bağrı
Suyunu, soyunu, aşını, işini esirgemedi hiç o sevgili!
Kargalar bile kanatlarını küskün döktüler yanlarına!
Bu kadar büyük oyuna, bunlara bırakılır mı hiç saha?
Kaybedecek, kazanacak yok artık daha bir yönü yanı
Türkün doğuşudur düşünmek! Donat artık vatanı!
Sadece iç işlerinde bilgi değil, adap değil, ar değil
Dış işlerde sözü dinlenen bilginlerimize de hasret
İş ahlakıydı ipek yolu kanun değerleri, bir mazi değil ki...
Kurun artık, kurulsun bir yeni hükümet ve heyeti!
Kasım 2007
Sevinç KavukKayıt Tarihi : 4.11.2007 00:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hazır ve var olan güzelliklerle çalışmalar tersine, bilinmeyen ve görsel var olan tehlikeleri de çalışmak, elbette daha da zor bir durum oluyor. Ama, denemekten kaçınıp usanmamalı düşüncesinin taraftarı olarak, cüret de eden olmaya gelişmeyi tercih ediyorum. Vurgu ve yorum, birkaç deneyişle daha da güven ruhu kazanacak. Bugün zayıf olan çalışma yarın güçlenmeye hazırlanıyor olacak olan adım diyelim bu cürete… ben değil, ama bir başkası bu başarı değerine ulaşmayı, içindeki yeteneği duyarak deneyecek… aradaki bu fark, en güzel ve olgun tebessümleri de sevindirecek… Her iki mısra en az 20 yılın izleriyle güncelliğini koruyan ve bugün Orta Asya ve yeryüzünde şiddetle sürdürülen, ülkelerin yönetim ve gelişmeye, sözüm ona güçlendirilme amacıyla, aslında ama engellerle sarsıntı yaratılıp sözlerle de oyalayıcı kalınarak, kalk bu işin altından diye seyreden bir uluslar arası güç dozajının adı ne olabilir tehditinin, ki buna oyun da denilebiliyor kimi konu kapsamında, şekil ve biçimini de sığdırmak, çok zor bir anlayış kıskacının vurgusu olarak beliriyor oluşu, benim çalışmam olarak burada, her ülkenin öbüründeki hassasiyetleri ne olacak diye bekleyişlerin, gerek hükümet görevlilerinin, gerekse medyada bu yansımalarıyla, ister Türkiye, ister kıtalar arası, bütün güçlü ve güçsüz ülkeler olmak üzere, ya savaşı zorlandıranlara karşı moral kaybedip beklenen fırsat verilecek, ya da savaşa zorlandıranlar düşüncelerle masaya oturuma zorlandırılacak, ki bununla belki başarılacak olan, savaş hevesleri gün ve gün ancak bir süre zayıflayacak… Çağımıza savaş zorbalığı Terörlüktür diyebilen yeryüzünde bir birliğe çoğalan halk bilinciyle, evrensel alış veriş hukuku bu süreçte bir çareye ulaşabilecektir belki… Bunlar hep iki mısra ile, sorunların bir bu bölümünü bir şu yanını anlatmakla kalmayıp, isteklerin de yer bulması gerekiyor diye bir düşüncemi de içermeli… hep sadece sorun anlatmaya ilgimin olmadığıyla, bunları bir araya getirebilmeyi, bazen zayıf, bazen hafif, bazen keskin durumlar stratejik ortaklıklarda nasıl beliriyorsa, öylece de yansıyor yorum ve vurgularım elbette… Kütüphanelerde ve gazete arşivlerinde bir bakış ile, hangi olağanüstü bir durumda ne kadar zaman güncelliği korunmuş, duraklama arasında ne kadar zaman oluşmuş diye beliren konular neler olduğuyla da bir genelleme olarak ilk dörtlükte örneğin: İngiltere’yi, Lady Di öncesi ve sonrası medyada yansıyan durum varlığıyla, anlayabildiğim çapta elbette, siyasi amaçların en ufak çelişkisinde neler olabileceğini açıklamaya da yarar bir istatistik değeri olmayabilir, ama düşüncelere biraz bir şeyler hissettirir anlayışını, sadece iki mısraya nasıl sığdırabilirim? Anlam olarak, bu uzun yıllardan izler ve gözlem olarak, medyadan yansıtılan yanıyla ve kişisel anlayış kadarıyla, bugününü ve yarını da bir anlayış bulutu veya olası bir rüzgarıyla anlatım elbette şiirde olanaklı olabilir ve üstelik büyük bir halk kitlesiyle de anlaşılır kılabilmek de sağlanmış olarak, kısa bir anlatım olağanüstü yetenek ve tecrübe istiyor, ben ama yeterli değilim buna. Biraz yazı ile anlatımı ekleyerek ve gelecek olan kriterlerle, kritiklerle yönlendirebileceğim ancak… bu şiir oldukça başarısız oldu, inanıyorum buna… Orta Asya sorunu diye örneğin, büyük ülkeler birbirini parçalamaya başka ülkeleri cephe ederek savaşıyor belirtisi çok açık. Irak, önce Rusya, sonra Irak, sonra zorbalık ülke icadı Kürt ne istan örneği için seçilmiş bir savaş cephesi… Çağımızda düşman düşman karşısında kendi cephelerinde çatışmıyor, İsrail-Filistin çatışması bir gerçek savaş değil, sadece ben söyledim oldu keyfiyetiyle sürüp gidiyor… Madem savaş oluyor, çıkarlarını gözetenler de birlikte halledilsin der gibi bir duruma soğuk savaş, modern savaş, ne denilirse denilsin, savaş işte… ve halk anlamıyor ama ölüyor… halk savaşta değil ama biyolojik zehirlerle mağdur oluyor… Bu görüntü ve gerçeğin karşısında, yapılan açıklamalar da aksine, iğne deliğine geçirilebilecek bir iplik olamıyor, görünmeyen bir şey olarak duruyor yanı başımızda… Asya’da da… Siyasi bakışta sanıyorum Amerika ve Avrupa, baştaki ne derse sondaki onu der karakteriyle acı çekmiyor, bu gidişle yakında öyle varsayacağım diyemem elbette, anlatmaya çalışırım sadece içimde oluşan şeklini, Asya da ise, bilinç, saygınlık ve halkın yüceliği değeriyle aynı olmuyor bu durum … Yine aynı olmayan, Avrupa ve Amerik’da ülkelerin birbirine yakınlaşması kağıt üzeridir, Asya’da yürek bağı ile de güven sağlığını yakınlaşırlar… Bu arada bir zamanların iki süper güç olarak tanımlandığı Amerika ve Rusya yakınlaşması tehlikeli olabilir belki… ama kendi kendilerine askeri, siyasi, zeka karakterleriyle yer ve gök arası gibi, hatta beyaz ve siyah kadar görsel farklılıklarıyla, daha çok tehlike olacakları ile akıl almaz vahşet sıçramasının daniskası doğar sadece… Rusya bu yüzden, sadece durumu soğukkanlı bir izleyen olarak kalır belki… Afganistan hakkında böyle davranıyor ve ülkeler arası bir sorun olarak üstlenilmiş olduğuyla anlatabilir kendini… Ticaret ve ticari siyaset hiç ilgi alanım olmadığı için, sadece genel bir bakışla yetiniyor olmakla kalıyor, bu konuda değerlendirmeye cüret etmiyorum veya çok nadir konulara kadardır bu ilgim… bunu sadece hukuki bir sistemin gelişmesi adına veya uğruna diye teselli olarak düşünüyorum, hangi hak ise bu, petrol veya çıkarcılık olarak yer altı kaynakları, petrol, altın vs. ile hakim olmak durumunu engelleyemiyor, hep bir uydurma nedenlerle savaşarak, kim kime nasıl engel olabilir, kim kimden hangi avantajına sığınabilir, taraf olabilir konusu elbette bir ayrıcalıklı ilgiyle izleme sürekliliği gerektiriyor, diye değerlendirebiliyorum. Amerika’nın bu haline karşı ise, bataklıkta olduğuyla, Irak beni artık ilgilendirmiyor diyene kadar İran’a saldırmayacak emniyeti yaratabildi dünya ülkeleri, ama garantili mi? Umarım evet. Ulaşılan işte sadece bu durum: bu kadar korkunç uzun yıllar ve çok sayıda ülkelerin soyulduktan, bir de yeni bir dehşet sahneleriyle çocuk genç yaşlı erkeklerin de birlikte ırzlarına da geçildikten sonra, acılara terk edilmiş olduklarıyla, orayı terk ediyorum, ilgim yok daha diyene kadar bekleyeceğiz, ne zaman buna karşı savaşacağız diye, ne zaman yine kapıya ne ile dayanacak olacaklarıyla… Bununla, bir tek dörtlükle, hatta anlatmaya araya da sıkıştırdım, dizi filmleri izleme diye pabucu damda seyrine boylandı sanki, diyecektim sözde...bu kadar çok şey sığar mı bir tek mısraya? … ama öylesi yetenekler var çok şükür… her çağ, bir çok güzel yeteneklerle onurlanıyor… hangi ülkeden olursa olsun bu yetenekler, bütün dünya onur duyuyor oldu hep… Başlamışken bir son düşünce de ekleyebilirim sanıyorum. Rusya, beyin gücü olarak tekrar bir güç olması isteği elbette varlığını sürecektir, ama her konumda erimiş durum gerçeğini de her iki süper güç biliyorlar. Rusya ama yine de, gerek Asya gerek Avrupa’da ittifak gücünü kullanma zekası yüksek olduğu gibi, Amerika’ya göre daha sağlıklı bir durumda. Rusya’ya eğilimli bir Türkiye görmek isterdim. Çağımız, bir silah gücü değil, akıl ve zeka gücü olduğuyla, olanakların ne kadar güzel bir zenginliği de komşu değerinde bulunabilecektir. Agılayabildiğim kadarıyla bir emeğin var olduğu söylenemiyor… umarım yanılırım bunda…
![Sevinç Kavuk](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/11/04/pabucu-damda.jpg)
içinde yaşamışlıklara parmak basarcasına duyguların kaleme yansıması...
sanki düşüncelerimizi okurcasına
yüreğinize sağlık Sevinç hanım...kutlarım dostum...
saygılarımla
Aydan Küllüce
Ah birde yazdıklarınızı anlayabilsem...çok devrik cümleler var.
Gurbetin ettiği olsa gerek.
Sevgilerimle.
oralardan mecalsiz yüreğinle seslendin.
ne kadar içten,
ne kadar insaniyetli
ve kadınca.
saygılar sana
i.durmuş
TÜM YORUMLAR (3)