Hep gittin benden
Özlemle
Sordum geçmişin anılarına
Neler oluyor
Bazen oğulla kızla bazen
Usandın yıldın
Korkularım var doğrular gibi
Eller ye bakar dururum çünki
Satmışım hepten anasını ben
Tozlanmış üstü at defterini
Yazlar kışlardı sevgimi soran
Ufalanmış bir ülkeyi
Soyunu sopunu neslini
Demeden kaldırmış ayağa
Atatürk
Tanımayana yanıltana yazık
Yanlış hesaba oturana
Yanlızken sevdan bizimle
Ne gözlerin ırak
Bilmeyen ellerim donuk
Hayalim dondu havada sonuz
Aşk yok
Eyledim firkat
Daha bismillah alacağım yol
Yorulmayacak umarım bu kol
Haksızlığın üstüne gideceğim
Doğrular üstüne esmesin yel
Nefesim çıkar duyar kulağım
Belli değil bugün ile yarınım
Var mı benim gibi sevenin, canım
Huzursuzum, mutsuz kaldım habersiz
Benim acım sensizlik ve tutkum
Geceler sahipsiz sensiz kalınca
Kim istemez ozan gibi demeyi
Nazlanmadan topluma şiiri
Aşkını düşüncesini övmeyi
Kim istemez iyi ile tanınmayı
Andır kalsın varlık içinde yoksulluk
Genç iken hoş oluyordu yağlı yemek
Enerjiktim bilmiyordum dur durak
Şimdi ihtiyarlık çöktü fazlalık göbek
İmam minarede sela veriyor
Yeni ölmüşe rahmetler diliyor
İnsanoğlu arsız arsız gülüyor
Sıra kendisine gelmiş bilmiyor
Okumuş on bin kitap helal olsun
Mutluluğumuza katkı sağlasın
Birikim ortaya boşa gitmesin
Yeni kitap olsun, yazılar gülsün
Yaz kardeşim, cevherin var içinde
Kaynayan gücün taşıyorsun serinde
Yaşamak güzel mi, hoş mu Arhavi’de
Mutluluk yarat,dik dur şiirlerinle
Gök yitirdi maviliğini gün be gün
Bugün füme mi kurşuni mi bakın
Yağmıyor yağmur gürültüsü senin
Korkular yaratır geçmişte kalan
Ankara kirleniyor kirli kömürle
İşler yapılıyor Belediyelerde
Yoksul diye oy için tembellere
Kimse düşünülmeden dağıtılanda
Düşüncede olan üç beş oy almak
Dağıtılır sokaklarda şakalak
Bakıyorum kanaatim şakalık
Mizah oluyor patates vermek
Korku saldı dertlerimin çoğu yüreğimde
Ağlamadım demedim acıları ellere
Güldürmedim sevindirmedim gizlere
Hayır dua etmeyene nasıl dertlenim
Sen varsan gözlerim bakar etrafa
Vazgeçmedi gözlerim etrafıma bakmada
Mutluydu elbette mutsuzluğa bakmada
Ellerim boş kalmada haber sormada
HÜSEYİN GEZER’E
Unuttum ellerimi işimi görmez
Dostum yad ellerde halimi sormaz
Gözden ırak olduk yüzümüz gülmez
Ağlayan gözlerim kalbim dinlemez
Girdi içime bir kere dert gideri yok
En kötü yanı ise geçmişi unutmak
Bakmaz el sallanır otomatik olmuş bacak
Çeker sürükler kendi isterse duracak
Biriktirdik sevdamızı kalbimizde
Keder vardı korku vardı içimizde
Hainlik ihanet yoktu halis düşüncede
Hep böyle kalır değişmez diyordum
Bu zulmü sen verdin bana görsene
Mutlu olup kahkahayla gülsene
Yargıladın yalan yanlış bilgilerle
Ömür boyu düşeceksin şüpheye
Gözlerin çılgın ateşin
Söylüyorum şakasız gamsız
Saklıyorum seni
Yağmur gibi mağrur
Saksı içinde belki çayırda
Yanıma koydum kolumu
Bizim Süha Doktor besler kediler
Elinden süt içtiler mama yediler
Ersin Hanımla karşılıklı sevdiler
Cumartesi Pazar gelip gördüler
Canları sıkkın çocukları yok diye
Çalışmadan geldim aldım mektubu
Aradım buldum bütün doğruyu
Özlemimim büyük inan doğrusu
Sana can diyen ağabeyin vardır
Şırnak buralardan çok uzaklarda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!