Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo- Televizyon Bölümü'nü bitirdi. 1987 yılından bu yana medya sektöründe görev yapmaktadır
Günaydın! .. Uyan...
Başkalarını değil, önce kendini bağışla.
Çünkü en fazla kırgın olduğun yine kendinsin.
Her gün pembe ışık enerjileriyle
Kumda kuruyan bir deniz yıldızı olsan bile
Bil ki eğer hala hayattaysan
Ve ümidin varsa
Mucizeler seninledir
Belki biter suskunluğum
Ve sonsuzca ağlamaz ruhum
Sen benim ikiz ruhum
Sonsuzlukta bekle beni
Geleceğim “hiç”likte hep “BİR” olmak için yanına
İlkbaharın kızı,
Hazana aşık olmuş,
Yazı göremeden,
Çiçeklerini,
Hazan rüzgarında,
Savurmuş…
Bazen yükseklerde uçan bir kartalı küçük sanırsın.
Kimi zaman, çöplerin üzerinde uçuşan bir sineğin gövdesi,
Gölgesinde devleşir,
Onu da olduğundan büyük sanırsın.
Aldanma gördüklerine,
Hain ellerde bir kristal gibi
Hoyrat yüreklerde, bir sevgili gibi
Işıltılı bir yalnızlıkta parlıyorsun…
Parladıkça,
Yıldızlar kadar uzaklaşıyorsun
Yaşam mıydı sizden kopan,
Yoksa sizler miydiniz yaşamdan
Kopmayı seçen? ...
Böyle mi olması gerekiyordu,
Bu kadar acı mı vermeliydiniz giderken? ...
Lotus neden özel bir çiçektir bilir misin? ...
O çamurda büyütür köklerini
Ama suyun yüzünde başı dik,
Güzel ve evrene açılan taç çakra misali
Katmer katmer açar çiçeklerini.
Yaşamımı solduramayacaksın,
Her nankörlüğünde,
Açacak yeni bir
Tomurcuğum…
Alnına çizilmiş yıldızlar senin...
Alnının tam ortasında,
Kutsal mühürden bir yıldız…
Kimse görmese de ben görürüm…
Sen, baktığım da kainatları gördüğüm,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!