Sen bilmiyorsun ama,
Ben seni,
Yüz yıllık bir susamışlıklık ile özledim.
Yaslı düşler mi bırakıp gidiyorsun?
Ne yani ağlamıyor musun?
Ben kara düşlerin koynunda uyuyamam, karanlıktan korkarım sanki bilmiyorsun!
Git!
Gitmelisin..
En azından ışıkları açık bırak uyuyamıyorum..
Kadinlar diyorum dostum kadınlar
Çok güzel seven kadınlara şiirler yazılmalı
Zira ziyan olur aşk
Sen gidersen kimi severim ben?
Kimin Saçlarına Yıldızlardan tozlar serperim..
Ulan kimi öperim Ay'ın tozlu ışığında?
Gitme, izin vermem gidişine..
Sabah çay içelim, bari öyle git..
Gece soğuk olur, üşütürsün..
Kim olduğumu artık hatırlayamıyorum
Rengim ne?
Hangi mevsimdeyiz?
Soru işaretlerinden mi hoşlanırım?
Ya da hangi eksik mısrayı şiirler kalemim?
Şu aynada ki ben de kim?
Ve sen benim vatanımdın
Ki ben senin dışında hiç cenge çıkmadım
Ne kalbini kazanabilidim
Ne de ruhunu fet edebildim
Ben ne kötü
Ben ne başarısız bir komutandım
Benim Arafım yapmadıklarımdır.
Toplum ve diger hersey yüzünden yapamadıklarım....
Boynumdan yukarıları öperdin hep dudakların,
Bir Lilyum koklarcasına narin,
Ara ara avuçlarımı öperdin, ben kızardım.
Oysa ki ne kadar güzel yakışıyordu dudakların avuçlarıma.
Kötü bir haberim var.
A noktasından kalkan bir aşk B noktasına hiç bir zaman ulaşamayacak!
Hiç atlı karıncaya binmemiş bir kız çocuğuydu o!
Benim gibi yani, lunaparkları seven ama gitmeyen...
Saçlarını kendi keserdi, üstünü başını kendi....
Ayaklarını haince vuran ayakkabıların yaraladığı çoraplarını,
Kendi dikerdi, içinin acısını elleri ile diken her kadın gibi...
Musluk suyundan kireçli demlerdi çayını!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!