Güneşin yaktığını sanırdım
Ve terlettiğini
Yıldızların parlaklığını tarif edemezdim
Gözlerini görene dek
Uzak sanırdım cenneti
Meğer kollarındaymış
Arkası yanık rüyalarımın kederden.
İsmin,
Yalnızlık tualinde koyu bir renk şimdi.
Dilimde hece gözlerin,
Her gece sayıkladığım.
Gönül durağım sensiz
Kayıp bir denizaltısın
Kendi rotasında
Haber vermeden kimseye sezdirmeden açılan parıltılı sulara
Tetiktesin hep düş torpidolarına karşı
Yalnız,güçlü, tek tabancasın.
Destek istemiyorsun
Köprüleri yıktın kendimle aramdaki
Gül bahçeleriyle çevrili bir eve benzettin beni.
Soluğundaki iksir,
Yüreğimi ısırdı.
Yeniden doğdum dünyaya
Bebek beyazlığında.
Beyaz kelebekler sardı etrafımızı
Senden bana benden sana doğru uçuştular
Zaman çırpınıyordu kelebek misali
Yürek çırpınıyordu
Soğuk bir poyraz gibi esti nefesim çıplak teninin üzerinde
Isınman için kendimi örttüm sana
Yıpranıyor yalnızlığımın çemberi
Bu iyi bir haber sayılmaz o kadar da
Yanıyor ellerim dokununca zamana
Boşluğun dallarına tutunuyorum.
Ayrılık rüzgarı titretiyor ruhumun çanını
Yakalayamadığım trenlerin ardından
Çığlıkları boğazımda martıların
Bütün sahiller benim gözlerine varana dek.
Gözlerin,
Balıkların yüzgeçlerinde parıldayan gözlerin
Sarhoşum derinliğinden.
Yakamozda sır,
Soluğun ben de saklı
Yaşamamı sağlayan soluğun
Ilık bir rüzgar seni hatırlatan
Gecenin bu saatinde.
Yalnızlığımı demlediğim semaver eşliğinde
Durgun suskun gökyüzünde
Eriyor sırrında yüreğim
Bir umut, çekiyorum kürekleri aşkının nehirinde
Bir damla olup akıyorum üzerinde teninin
Anla yalnızlığımı diye,
Küçük bir ürperişle...
Ortamlar sıcak ve sessiz
Herkes uykuda bu gece.
Yılan hikayesi hayat
Ve gözler dolu dolu yine.
Karmaşanın denizinde
Aşkı avlıyoruz oltayla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!